Antik Mısır'da Muskalar

Venus

Teğmen
Üye
c4bd71bbe43271fd1174c5be033b700b.jpg"Muska" Öncelikle Mısırlılar, sonra da başka uluslar tarafından ölü ya da diri insan bedenini zararlı etkilerden, görünen ve görünmeyen düşmanların saldırılarından korumak için kullanılan nesne, süs, kıyafet veya aksesuara verilen addır. "Muska" kelimesi "giymek, taşımak" anlamındaki Arapça kökten türetilmiş olup "taşınan veya giyilen" şey anlamındadır. Adın kendisi böylece doğaüstü güçlerin atfedildiği herhangi bir tılsım veya süse de uyumlu hale gelmiştir. Muskanın ilk önce canlı bedeni mi yoksa cesedi mi korumak için kullanıldığı tam belli olmamakla beraber, öncelikle sahibini vahşi hayvan ve yılanlardan korumak için takıldığı düşünülmektedir. Zaman geçtikçe dinsel fikir ve inançlar gelişme göstermiş, sonuç olarak da yeni görüşleri temsil eden yeni muskalar ortaya çıkmıştır. Canlıyı koruyabilen nesneler, onları takanların aklında kolay bir anıştırma ile ölüyü de koruyabilecek hale getirilmiştir. Buna ek olarak bozulabilir bedenin uzuvlarının tam ve sabit olarak muhafaza edilmesi, onun içinden çıktığına inanılan ruhani ve bozulmaz beden için çok önemliydi. Böylelikle ölü beden, yeni inançların etkisi altında muskaların depolama alanı oldu. Her uzuv bir muskanın özel koruması altına yerleştirilirdi. Bedeni yılan, solucan, küf, çürüme ve bozulmadan koruduğuna inanılan pek çok nesne de bolca eklendi ve sargılar arasına sarıldı. Ne Mısır halkının ölülerini muskalara sarma geleneğinin ne zaman başladığı, ne de şu veya bu tür muskaların ortaya çıkış zamanı bilinmektedir. Gene de belirli muskaların Mısırlıların köken ve anlamını bilemeyeceği kadar eski inanç ve hurafeleri temsil etiği kesindir.

Muskalar ikiye ayrılır; üzerine büyü yazılanlar ve yazılmayanlar. En eski zamanlarda tarif veya dualar ya canlının üzerineimages (13).jpeg takılan, ya rahiplerce ölünün üzerine konan ya da topluluk tarafından dinsel hizmetlere atanan insanların giydiği muskalara işlenirdi. Fakat bunları herkes takamazdı. Erken dönemde büyülü güç ve dualar, muskaların üzerine birinci adımda muskanın yapıldığı malzemede, ikincisi de üzerinde yazan kelimelerde olmak üzere var olduğuna inanılan iki yönlü güç için yerleştirilirdi. Muskalarda bulunan ilk tarifin adı hekau'dur, ölülerin bu hekau veya "kudretli sözler" ile gömülmesi o kadar önemliydi ki M.Ö. 16. yüzyılda ve muhtemelen bin yıl kadar daha önce Ölüler Kitabı'na onların ölüye her neredeyseler "tazıdan çabuk, ışıktan hızlı" gelmeleri için özel bir bölüm bile eklenmiştir. Bilinen en eski Mısır muskaları ölünün göğsüne bırakılan, çeşitli hayvan ve benzeri biçimindeki yeşil yaprak taşı parçalarıdır. Bunlardan Mısır'daki tarih veya hanedanlık öncesi mezarlarda bolca bulunmuştur. Bunların Mısır'ın ilkel yerlileri tarafından yapılmış olması ise pek olası değildir çünkü bu muskaların kullanımı neolitik dönem sonlarına kadar aşırı yaygındı, ancak Mısırlılar dediğimiz insanların gelişiyle beraber bunlar an seyrekleşmiştir. Daha sonraki dönemde hayvan figürleri ortadan kaybolmuş ve bunların yerini üzerine hayvan ve benzeri figürlerin kabaca kazındığı dikdörtgen biçimin de yaprak taşları almıştır.

Hanedanlık zamanında ölülerin göğsüne konulan yeşil skarabe böceği biçimli muskalarda hem nesnenin malzemesi hem de hammaddesinde muhtemelen hanedanlık öncesi yeşil yapraktaşı tılsımının devamı bulundurmaktadır. Öte yandan hekau veya kudretli sözlerin papirüs üzerine yazılması geleneği neredeyse bunların taşın üzerine yazılmaları kadar eskidir. Yaklaşık M.Ö. 3300'lerde Mısır kralı olan Unas'ın piramidinin koridor ve oda duvarlarında büyülü güçlere sahip kelimelerin bulunduğu kitapların onunla beraber gömüldüğünü görüyoruz. Başka bir yerde ise M.Ö. 3266'da Mısır kralı olan Teta'nın beraber gömüldüğü kitabın tanrıların kalbi üzerinde tesiri olduğu söylenir. Mezar, dikilitaş, tılsım, tabut, papirüs ve benzeri üzerine yazılan her dinsel metnin amacı tanrıları ölünün gücü altına toplamak, böylece onları ölünün iradesine boyun eğmeye zorlamaktı. Antik Doğu'nun diğer uluslarında büyü neredeyse tamamen karanlık güçlere karşı yapılırken ve merhametli güçleri yardıma çağırarak onların hilelerini suya düşürmeyi amaçlarken, Mısırlılar tanrılarını kendileri için çalısmaya, kendi arzularını gerçekleştirmeye itme amacı gütmüşlerdir.
 
Üst