Hiçlik sakinleri..

Gece V

𝓚𝓲𝓷𝓰 𝓸𝓯 𝓥𝓸𝓷
Yönetici
Lider
Ağzımda barut tadı var. Belki de küf tadıdır, bilmiyorum.308b3c55544636d5da8b9ad5d5cfaee6.jpg

Söylenmesi gereken şeyleri söylemediği için birden patlayabilir ağzım. Öpmesi gerekeni öpmediği için çatlayabilir dudaklarım. Belki de dokunması gerekene dokunmadığı için yaralıdır ellerim.

Sadece benim gibilerin anlayabileceği bir boşlukta dolaşıyorum. Tek adımımı atarken diğerini sürüklemek için acele etmeden, yere bakarak yürüyorum. Etrafımda benimle yürüyen diğerleri gözlerime bakmaya çalışıyor, izin verir miyim? Gülümsüyorum. Hayır, sevdiğimi ve severken nasıl baktığımı göremeyeceksiniz.

Sessiz bir biçimde ilerliyorlar.

Etrafımdakiler çoktan bazı şeylerden vaz geçmiş oluyor genelde, ve ben onların arasında denek faresi gibiyim. Bana bakıyorlar, gördükleri şeylere rağmen aralarında dolaşmam sanırım onlara komik geliyor. Ya da yanlarında olmama rağmen yaptıklarım komik geliyordur.

Bilmiyorum, sormadım ve sormayacağım da, önemi yok çünkü. Onlara hiçlik sakinleri adını verdim. Hiçlik sakinlerine sorulan hiç bir sorunun önemi yok. Hiç bir cevap onları tatmin etmeyecek, cevaplara kapıları kapalı. Uzun süre önce istediği cevabı elde etmemiş her sakin, kendini diğer cevaplara kapatmış durumda. Birbirlerinin farkındalar ama, onu da önemsemiyorlar. Sadece gitmek istedikleri yer, bir de ben önemliyim onlar için. Asırlardır karşılarına çıkıyorum. En eski zamanlarda uzaydan gelip kurtarmıştım onları, belki de bu yüzden devam ediyor savaşım. Belki de söylemek istiyorumdur;

Ben kurtarıcınızım, ben buradayken kimse size zarar veremez, siz dahi!

Ben burada olacağım, söz veriyorum.

Üzerime hangi dil fırlatırsa fırlatsın jiletleri, çizildikçe daha çok çabalayacağım.... Derken aklıma geliyor yaşadıklarım. Jiletlerin sadece bana zarar vermediğini, canımdan can aldığını hatırlıyorum. Ama biliyorum, bunu yapan hiçlik sakinlerinden biri değildi. Onlar da öldürmek istiyorlar, ama yalnızca kendilerini.

Bir canlıya zarar veremezler, yaşamıyorlar.

Canlı olduklarının farkında olmadıkları için kendilerine zarar vermek istiyorlar. Kendilerini kedilerini sevdikleri kadar sevmiyorlar. Annelerini sevdikleri, babalarını sevdikleri kadar sevmiyorlar. Ben seveceğim, herkesi. Kedileri olana kadar seveceğim. Evlerine girip ortakları olacağım, yürüdükleri yolda varlığımı sürdüreceğim ve gidiş rotaları ile oynayacağım. Minik ve yaramaz bir çocuğun navigasyonu kurcalaması gibi kurcalayacağım hayatlarınızı.


Gittiğiniz yol kendinize çıkana kadar, karşınıza ben çıkacağım.

Ben bir kasırgayım, istersem yerle bir edebilirim şehirleri. Tanklarınız beni durduramaz. Ben bir deniz yıldızıyım, uçabilirim. Uzaydaki yerimi denizin karanlık kısmı ile doldurabilir, aynı zamanda gözlerinizi kör edecek kadar parlayabilir ve düşersem atmosferi delebilirim. Ben bir hayaletim, öldürdüğünüz kişilerin hayaleti. Geceleri rüyanıza girebilir, sizi hareketsiz bırakabilirim. Ben bir ifritim, sizi öldükten sonra karşılayacak olan. Ben sizi yargılayan vicdanınızım, ölüm Tanrısı derler bana. Azrail benim adım, sizi uçsuz bucaksın hiçliklere sürükleyebilirim. Ben bir gölgeyim. Yalnız kaldığınızı sandığınızda arkanızda beliririm, sizi her yerde takip edebilirim. Ben efsanelerde geçen canavarım, çocuklarınıza masal olarak anlatmanız için efsaneleştim ve masallara yerleştim. Ben tek gözlü deccalim, bana karşı çıkmanız için kendimi yarattım. Ben bir zehirim, damarlarınızda dolaşmayı arzulayan. Ben Havva'yı tatmin eden o yılanım, cenneti talan edip Tanrı'yı kızdıran.

Zamandan önce doğdum, kendimi yazmaktan bitirmeye çalışıyorum.

Ben sesim, kulaklarınızdan beyninize girer tüm gün sizi rahatsız ederim. Ben sizin yüzünüze taktığınız maskeyim, sizi saklayabilirim. Ben bir pelerinim sizi gizleyen. Ben Gece'yim, dünyayı karartır ve aynı zamanda ay ile sevişirim. Ben Bahalyamus, günahkar kalplerinizi temizleyebilirim. Ateşim ben, her zaman yanan. Ben sizim, sizi siz yapan tüm değerleri silebilirim. Yine aynı zamanda sizi siz yapan tüm değerleri belirleyebilirim. Burnu kısa bir filim ben, tanımlarınıza uymayı reddederim.

Sokağınızda yatan evsiz benim, evlere sığmayı reddettim, kendime ev olarak dünyayı bildim.

Çaba göstermedim hiç bir zaman değerlerinize sığmaya. Sizin gördüğünüz doğruları doğru olarak kabul etmedim ve çalan sirenlerde dans ettim.

Kaç ve saklan hadi, takip edeceğim.

Gökyüzü yanarken gördüğün bir çift göz ben olacağım. Boğulduğunu görebiliyorum, gittikçe soğuyor. Ateşlere emrettim, seni ısıtmaması için. Dokunduğun hiç kimsede sıcaklığı hissedemeyeceksin. Umutsuzluğu, yarattığından daha fazla bulacak ancak her zaman isteyeceksin. Bilirim bir çıkış yolu arayacaktır gözlerin...

Biliyorum, istiyorsun...


A'aja - Gerçek hisler.
 
Üst