Katil Tanrı

Stayuzay

Karga
Bir su damlası gibi olduğunuzu düşündünüz mü hiç? Özerk, bağımsız ve tek gibi gözükse de sayılamayacak kadar benzeri hatta eşi olan, bir su birikintisine katıldığında özerkliğini tamamen kaybeden, su damlasından ne farkı var insanların? Farklı olmak istiyor muyum ki zaten? Hayatımın başlangıcından beri farklı olduğum düşünüldüğü için yaşadığım onca acıya rağmen hala istiyor olamam. Birkaç sene öncesine kadar en büyük korkularımdan biriydi sıradan olmak, ama şimdi hiç sahip olmadığım sıradanlığın hasretini çekiyorum. Belki bir mola ve ondan sonra tekrar devam ederim günahlarınla savaşmaya, ne dersin tanrım? Bir okyanusun içindeki su damlasıyım ben. Kusursuz bir şekilde içinde bulunduğum okyanusla bütünüm ama üstümde milyarlarca canlının hatıraları, kalıntıları, varlıklarından geriye kalan son izler yığılmış gibi. İnsanlar buna petrol diyor ve ben, masmavi okyanusun içinde kara bir leke, okyanusa zarar veren tahammül edilemez bir görüntüyüm. Ait olduğum yer, okyanus değil ve bunu bana onlar söylüyor. Eğer okyanusa dökülmeseydi bu kara leke, kendi çıkarları için beni yüceltecek ve yakarak ruhumdan faydalanacaklardı. Dert değil. Bir su damlasıyım ben. Yakarsan yok olmam. Sadece değişirim. Değişirsem kendimi tanıyamaz olurum. Çünkü buhar bir damlanın parça parça dağılmasıdır. Aynı parçaları tekrar bir araya getirmekse imkansızdır. Ancak kalbiniz sevgiyi yitirince, soğuyunca, bambaşka parçalarla tekrar bir bütün olur. Bense, kalbimi soğutacak gibi gözükmüyorum ve artık kendimi tanıyamıyorum. Beni parçalayanlar, okyanustaki diğer damlalar değil ki kalbimi onlara soğutayım. Bir tek kişiye öfkeliyim; tüm cinayetlerin sebebine, katil bir tanrıya öfkem. Bir ceset katilini öldürebilir mi bilmiyorum, ama ben tanrıyı öldürmek istiyorum.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst