3kp
Üye
Kendinizi Yeniden Yaratın
Toplumun üzerinize yüklediği rolü kabul etmeyin. Yeni bir kimlik oluşturarak kendinizi yeniden yaratın, dikkati çeken ve izleyenleri sıkmayan bir kimlik. Diğerlerinin sizi tanımlamalarına izin vermek yerine kendi imajınızın sahibi olun. İnsanlara yönelik davranış ve hareketlerinize çarpıcı hileler katın, gücünüz artacak ve karakteriniz efsanevi özelliklere sahip gibi görünecektir.
Doğumla getirdiğiniz karakterin siz olması gerekmez; miras olarak getirdiğiniz karakterin yanı sıra anne babanız, arkadaşlarınız ve çevrenizdekiler bu kişiliği biçimlendirmenize yardım etmiştir. Gücün Prometheus'cu görevi sürecin kontrolünü ele almak, başkalarına sınırlandırma ve biçimlendirme olanağını vermemektir. Kendiniz üzerinde kille çalışır gibi çalışmak en büyük ve en zevkli yaşamsal göreviniz olmalıdır. Bu sizi özde sanatçı yapar, kendini yaratan bir sanatçı
"Yunan Deniz Tanrısı Proteus. Gücü istediği şekle girebilmesinden, o an ne gerektiriyorsa onu olabilmesinden ileri geliyordu. Agamemnon'un kardeşi Menelaus onu yakalamaya çalıştı, Proteus bir aslana, sonra yılana, pantere, domuza, akan bir suya ve sonunda bir ağaca dönüştü."
Gerçekte kendini yaratma fikri sanat dünyasından gelmektedir. Binlerce yıldır krallar ve en üst düzeydeki saray mensupları halkın gözündeki imajlarını yaratma ve kendi kimliklerini belirleme özgürlüğüne sahip olmuşlardır. Benzeri şekilde, yalnızca krallar ve en zengin soylular kendi imajları üzerinde düşünür ve bil inçli olarak onu değiştirirlerdi. İnsanoğlunun geri kalanı toplumun kendilerinden beklediği sınırlı rolü oynuyorlardı ve kendi durumları hakkında çok az bilinçliydiler.
Toplumun üzerinize yüklediği rolü kabul etmeyin. Yeni bir kimlik oluşturarak kendinizi yeniden yaratın, dikkati çeken ve izleyenleri sıkmayan bir kimlik. Diğerlerinin sizi tanımlamalarına izin vermek yerine kendi imajınızın sahibi olun. İnsanlara yönelik davranış ve hareketlerinize çarpıcı hileler katın, gücünüz artacak ve karakteriniz efsanevi özelliklere sahip gibi görünecektir.
Doğumla getirdiğiniz karakterin siz olması gerekmez; miras olarak getirdiğiniz karakterin yanı sıra anne babanız, arkadaşlarınız ve çevrenizdekiler bu kişiliği biçimlendirmenize yardım etmiştir. Gücün Prometheus'cu görevi sürecin kontrolünü ele almak, başkalarına sınırlandırma ve biçimlendirme olanağını vermemektir. Kendiniz üzerinde kille çalışır gibi çalışmak en büyük ve en zevkli yaşamsal göreviniz olmalıdır. Bu sizi özde sanatçı yapar, kendini yaratan bir sanatçı
"Yunan Deniz Tanrısı Proteus. Gücü istediği şekle girebilmesinden, o an ne gerektiriyorsa onu olabilmesinden ileri geliyordu. Agamemnon'un kardeşi Menelaus onu yakalamaya çalıştı, Proteus bir aslana, sonra yılana, pantere, domuza, akan bir suya ve sonunda bir ağaca dönüştü."
Gerçekte kendini yaratma fikri sanat dünyasından gelmektedir. Binlerce yıldır krallar ve en üst düzeydeki saray mensupları halkın gözündeki imajlarını yaratma ve kendi kimliklerini belirleme özgürlüğüne sahip olmuşlardır. Benzeri şekilde, yalnızca krallar ve en zengin soylular kendi imajları üzerinde düşünür ve bil inçli olarak onu değiştirirlerdi. İnsanoğlunun geri kalanı toplumun kendilerinden beklediği sınırlı rolü oynuyorlardı ve kendi durumları hakkında çok az bilinçliydiler.
Örnek Verecek Olursak
Bu durumdaki değişiklik Velazquez'in 1656'da yaptığı Las Meninas adlı yağlıboya tablosunda görülebilir. Ressam tuvalin solunda görünüyor, tablonun önünde durmuş yaratma süreci içinde, ama sırtı bize dönük, tabloyu göremiyoruz. Yanında bir prenses, yardımcıları ve saray cücelerinden biri durmuş çal ışmasını izliyorlar. Resim için poz veren insanlar doğrudan görünmüyorlar, ama arka duvardaki aynadan minik yansımalarını görebiliyoruz," resmin dışında bir yerde İspanya kral ve kraliçesi oturuyor.
Tablo gücün dinamiklerindeki ve kişinin toplum içindeki rolünü belirleme yeteneğindeki çarpıcı değişikliği sergiliyor. Velazquez için ressam kral ve kraliçeden çok daha belirgin bir şekilde yerleştirilmiş. Bir anlamda kendisi onlardan daha güçlü, çünkü imajı kontrol edenin kendisi olduğu açık, onların imajını. Velazquez bundan sonra kendini köle gibi, bağımlı ressam olarak görmedi. Güçlü bir insan olarak kendini yeniden yaratmıştı. Ve gerçekten aristokratlardan sonra Batı toplumundaki imajlarıyla açıkça oynayan ilk insanlar sanatçılar ve yazarlar, daha sonra da züppeler ve bohemlerdi. Bugün kendini yaratma kavramı ağır ağır toplumun geri kalanına süzüldü ve çok istenen bir ideal haline geldi. Velazquez gibi resimdeki yerinizi belirleme gücünü talep etmeli ve kendi imajınızı yaratmalısınız.
Kendini yaratma sürecindeki ilk adım durumunun bilincinde olmaktır: aktör olarak kendinizin farkında olmak, görünüş ve duygularınızın kontrolünü ele almak. Diderot'nun söylediği gibi kötü aktör her zaman dürüst olandır. Toplumdaki açık yürekli insanlar sıkıcı ve utanç vericidir. İçtenliklerine rağmen onları ciddiye almak güçtür. Halkın içinde ağlayanlar geçici olarak sempati toplayabilirler, fakat sempati kısa sürede kendilerine olan saplantıları yüzünden küçümseme ve kızgınlığa dönüşür; dikkat çekmek için ağladıklarını düşünürüz ve içimizdeki kötü bir parçamız onlara tatmin vermeyi reddeder.
İyi aktörler kendilerini daha iyi kontrol ederler. İçten ve yürekten hisseden kişiyi oynayabilir, isteyerek gözyaşı ve dokunaklı bir bakışı kullanabilirler, ama bunları hissetmek zorunda değillerdir. Duyguyu diğerlerinin anlayacağı şeki lde dışa vururlar. Hiçbir hükümdar ya da lider eğer gösterdiği bütün duygular gerçek olmak zorunda olsaydı hiçbir rolü oynayamazdı. Yüzünü istenen duyguya sokabilen bir aktörün yoğurulabilirliğini kendinize uyarlayın.
Kendini yaratma sürecinde ikinci adım George Sand stratejisindeki çeşitliliktir: anılmaya değer, dikkat çeken, sahnedeki diğer oyuncuların üstünde olan bir karakterin yaratılışı. Bu Abraham Lincoln'ün oynadığı oyundu. Yalın, sıradan, taşralı bir adamın Amerika'nın hiç sahip olmadığı, ama büyük bir zevkle seçtiği bir başkan olduğunu biliyordu. Bu özelliklerin birçoğu kendisinde doğal olarak bulunsa da onları biraz vurguladı: şapka, elbiseler ve sakal. (Ondan önceki hiçbir başkanın sakalı yoktu.) Lincoln ayrıca imajını yaymak için fotoğraflarını kullanan ilk başkandı, "sade başkan" imajını yaratmasına yardımcı olmuştu.
Bununla birlikte iyi bir tiyatro ilginç bir görüntüden veya tek bir göze çarpan andan daha fazlasını gerektirir. Tiyatro zaman içinde gerçekleşir, gittikçe daha iyi anlaşılan bir olaydır. Ritm ve zamanlama önemlidir. Tiyatro ritmindeki en önemli öğe heyecana neden olan belirsizliktir. Örneğin, Hudini bazen kaçış hareketini birkaç saniye içinde tamamlayabilmekteydi, ama seyircinin terlemesini sağlamak için dakikalarca uzatırdı.
Seyirciyi koltuklarının kenarına getirmenin anahtarı olayların yavaş yavaş anlaşılmasına izin vermek, sonra kontrol edebileceğiniz bir modele ve tempoya uygun olarak doğru anda hızlandırmaktır. Napoleon' dan Mao Tse-tung'a kadar bütün büyük liderler halkı şaşırtmak ve dikkatlerini dağıtmak için tiyatrovari zamanlama kullanırlardı.
Başka Bir Örneğe Bakacak Olursak
Franklin Delano Roosevelt politik olayların belirli bir sıra ve ritmle sergilenmesinin önemini çok iyi anlamıştı. 1932 başkanlık seçimi sırasında Birleşik Devletler şiddetli bir ekonomik krizin ortasındaydı. Bankalar alarm veren bir hızla batıyorlardı. Roosevelt seçimi kazandıktan kısa bir süre sonra bir tür geri çekilme durumuna girdi. Planları ya da kabine randevuları konusunda bir şey söylemedi. Hatta geçişi sağlamak için halen görev başında olan eski Başkan Herbert Hoover'la görüşmeyi bile reddediyordu. Roosevelt resmen işe başlayana kadar ülke aşırı bir gerginlik durumuna girmişti.
Roosevelt görevi devralma konuşması sırasında hızını arttırdı. Etkileyici bir konuşma yaparak ülkeyi tamamen yeni bir yöne götürmeye, kendisinden öncekilerin çekingen hareketlerini bir kenara bırakmaya kararlı olduğunu açıkça ifade etti. O andan itibaren konuşmaları ve kamuyla ilgili kararları inanılmaz bir hızla açıldı. İşe başlamasından sonraki süreç "Yüz Gün" olarak bilinir hale geldi ve ülkenin ruhsal durumunu değiştirmedeki başarısı kısmen zekice hızı ve çarpıcı zıtlıkları kullanışından kaynaklandı. İzleyicilerini heyecanlı bir belirsizlik durumu içinde tuttu, sonra nereden geldikleri görünmediği için daha da önemli görünen bir dizi cesurca girişimde bulundu. Olayları benzeri tarzda düzenlemeyi, kartlarınızın hepsini bir anda değil ama çarpıcı etkiyi arttıran bir şekilde açmayı öğrenmelisiniz.
İyi bir tiyatro çok sayıda günahı örtmenin yanı sıra düşmanınızı da şaşırtır ve aldatır. II.Dünya Savaşı sırasında Alman oyun yazarı Bertolt Brecht, Hollywood'da senaryo yazarı olarak çalışmıştı. Savaştan sonra komünist sempatizanı olması iddiasıyla Amerikan Olmayanların Faaliyetleri Komitesi tarafından çağrılmıştı. Diğer yazarlar öfkeli, duygusal savunmalarla komite üyelerini aşağılayarak ifade vermeyi planlıyorlardı. Brecht ise daha akıllıydı; komiteyi bir keman gibi çalacaktı, onları kandırırken büyüleyecekti de. Tepkilerini dikkatle gözden geçirdi ve yanına bazı destekler aldı, bunların bir tanesi komite başkanının çok sevdiğini bildiği puroydu. Ve gerçekten belirsiz, komik ve iki yanlı yanıtlarla komiteyi kandırmayı başardı. Öfkeli, yürekten gelen nutuk yerine sahnelenen bir gösteriyle etraflarında daireler çizdi ve ceza almadan serbest kaldı.
Repertuarınızın bir diğer çarpıcı etkisi güzel bir jesti, zafer veya cesaretinizi simgeleyen can alıcı noktadaki hareketi de içerir. Caesar' ın Rubicon'u çarpıcı bir biçimde geçmesi güzel bir jestti, askerlerin başını döndüren ve ona kahramanca bir nitelik kazandıran bir hareketti . Sahneye giriş ve çıkışların önemini de iyi değerlendirmelisiniz. Kleopatra Mısır'da Caesar'la ilk karşılaşmasına Caesar' ın ayaklarının dibinde açılacak bir halının içinde geldi. George Washington iktidarı iki kez şaşaa ve gösterişle bıraktı (birincisi bir general , ikincisi de üçüncü dönemde görev başında kalmayı reddeden bir başkan olarak). Bu onun o anı sembolik ve dramatik olarak nasıl önemli hale getireceğini bildiğini gösteriyordu. Sizin giriş çıkışlarınız da dikkatle tasarlanmış olmalıdır.
Herkes için her şey olmayı bilin: bilginler arasında bilgin, azizler arasında aziz. Bu herkesin gönlünü yapma sanatıdır, çünkü benzerler benzerleri çeker. Huylara dikkat edin ve kendinizi tanıştığınız herkesin huyuna uydurun, neşeli ve ciddi olanı sırayla takip edin, mizacınızı dikkatle değiştirin .
(Baltasar Gracian, 1601-1658).
Aşırı tepki vermenin ters tepebileceğini unutmayın, dikkat çekmeye çalışırken çok fazla çaba harcamanın bir sonucudur bu. Aktör Richard Burton kariyerinin başlangıcında sahnede tamamen sessiz kalarak dikkati üzerine çekmişti. Nasıl yaptığınız ne yaptığınızdan daha önemlidir; sahnedeki zarafetiniz ve hareketsizliğiniz rolünüzü çok fazla yapmanızdan ve etrafta çok fazla dolaşmanızdan daha etkilidir.
Son olarak: Anın gerektirdiği kişi olabilmek için birçok rolü oynamayı öğrenin. Maskenizi duruma uydurun, takındığınız yüzlerde değişken olun. Bismarck bu oyunu mükemmel oynardı. Bir liberalin yanında liberal , bir atmacanın yanında atmaca oluyordu. Yakalanamazdı ve yakalanamayan şey yok edilemezdi. Bu önemli yasanın tersi olamaz. Kötü tiyatrocu kötü tiyatrocudur. Doğal görünmek bile bir sanat ister, başka bir deyişle oyunculuk ister. Kötü oyunculuk ancak utanç yaratır. Kuşkusuz çok fazla tiyatrovari olmamalısınız, abartılı jestlerden kaçının. Böylesi yine kötü bir tiyatroculuktur, çünkü yüzlerce yıllık abartılı oyuna karşı olan tiyatro yasalarını çiğner. Özet olarak bu yasanın tersi yoktur
Kaynaklar : Robert Greene-iktidar
Tablo gücün dinamiklerindeki ve kişinin toplum içindeki rolünü belirleme yeteneğindeki çarpıcı değişikliği sergiliyor. Velazquez için ressam kral ve kraliçeden çok daha belirgin bir şekilde yerleştirilmiş. Bir anlamda kendisi onlardan daha güçlü, çünkü imajı kontrol edenin kendisi olduğu açık, onların imajını. Velazquez bundan sonra kendini köle gibi, bağımlı ressam olarak görmedi. Güçlü bir insan olarak kendini yeniden yaratmıştı. Ve gerçekten aristokratlardan sonra Batı toplumundaki imajlarıyla açıkça oynayan ilk insanlar sanatçılar ve yazarlar, daha sonra da züppeler ve bohemlerdi. Bugün kendini yaratma kavramı ağır ağır toplumun geri kalanına süzüldü ve çok istenen bir ideal haline geldi. Velazquez gibi resimdeki yerinizi belirleme gücünü talep etmeli ve kendi imajınızı yaratmalısınız.
Kendini yaratma sürecindeki ilk adım durumunun bilincinde olmaktır: aktör olarak kendinizin farkında olmak, görünüş ve duygularınızın kontrolünü ele almak. Diderot'nun söylediği gibi kötü aktör her zaman dürüst olandır. Toplumdaki açık yürekli insanlar sıkıcı ve utanç vericidir. İçtenliklerine rağmen onları ciddiye almak güçtür. Halkın içinde ağlayanlar geçici olarak sempati toplayabilirler, fakat sempati kısa sürede kendilerine olan saplantıları yüzünden küçümseme ve kızgınlığa dönüşür; dikkat çekmek için ağladıklarını düşünürüz ve içimizdeki kötü bir parçamız onlara tatmin vermeyi reddeder.
İyi aktörler kendilerini daha iyi kontrol ederler. İçten ve yürekten hisseden kişiyi oynayabilir, isteyerek gözyaşı ve dokunaklı bir bakışı kullanabilirler, ama bunları hissetmek zorunda değillerdir. Duyguyu diğerlerinin anlayacağı şeki lde dışa vururlar. Hiçbir hükümdar ya da lider eğer gösterdiği bütün duygular gerçek olmak zorunda olsaydı hiçbir rolü oynayamazdı. Yüzünü istenen duyguya sokabilen bir aktörün yoğurulabilirliğini kendinize uyarlayın.
Kendini yaratma sürecinde ikinci adım George Sand stratejisindeki çeşitliliktir: anılmaya değer, dikkat çeken, sahnedeki diğer oyuncuların üstünde olan bir karakterin yaratılışı. Bu Abraham Lincoln'ün oynadığı oyundu. Yalın, sıradan, taşralı bir adamın Amerika'nın hiç sahip olmadığı, ama büyük bir zevkle seçtiği bir başkan olduğunu biliyordu. Bu özelliklerin birçoğu kendisinde doğal olarak bulunsa da onları biraz vurguladı: şapka, elbiseler ve sakal. (Ondan önceki hiçbir başkanın sakalı yoktu.) Lincoln ayrıca imajını yaymak için fotoğraflarını kullanan ilk başkandı, "sade başkan" imajını yaratmasına yardımcı olmuştu.
Bununla birlikte iyi bir tiyatro ilginç bir görüntüden veya tek bir göze çarpan andan daha fazlasını gerektirir. Tiyatro zaman içinde gerçekleşir, gittikçe daha iyi anlaşılan bir olaydır. Ritm ve zamanlama önemlidir. Tiyatro ritmindeki en önemli öğe heyecana neden olan belirsizliktir. Örneğin, Hudini bazen kaçış hareketini birkaç saniye içinde tamamlayabilmekteydi, ama seyircinin terlemesini sağlamak için dakikalarca uzatırdı.
Seyirciyi koltuklarının kenarına getirmenin anahtarı olayların yavaş yavaş anlaşılmasına izin vermek, sonra kontrol edebileceğiniz bir modele ve tempoya uygun olarak doğru anda hızlandırmaktır. Napoleon' dan Mao Tse-tung'a kadar bütün büyük liderler halkı şaşırtmak ve dikkatlerini dağıtmak için tiyatrovari zamanlama kullanırlardı.
Başka Bir Örneğe Bakacak Olursak
Franklin Delano Roosevelt politik olayların belirli bir sıra ve ritmle sergilenmesinin önemini çok iyi anlamıştı. 1932 başkanlık seçimi sırasında Birleşik Devletler şiddetli bir ekonomik krizin ortasındaydı. Bankalar alarm veren bir hızla batıyorlardı. Roosevelt seçimi kazandıktan kısa bir süre sonra bir tür geri çekilme durumuna girdi. Planları ya da kabine randevuları konusunda bir şey söylemedi. Hatta geçişi sağlamak için halen görev başında olan eski Başkan Herbert Hoover'la görüşmeyi bile reddediyordu. Roosevelt resmen işe başlayana kadar ülke aşırı bir gerginlik durumuna girmişti.
Roosevelt görevi devralma konuşması sırasında hızını arttırdı. Etkileyici bir konuşma yaparak ülkeyi tamamen yeni bir yöne götürmeye, kendisinden öncekilerin çekingen hareketlerini bir kenara bırakmaya kararlı olduğunu açıkça ifade etti. O andan itibaren konuşmaları ve kamuyla ilgili kararları inanılmaz bir hızla açıldı. İşe başlamasından sonraki süreç "Yüz Gün" olarak bilinir hale geldi ve ülkenin ruhsal durumunu değiştirmedeki başarısı kısmen zekice hızı ve çarpıcı zıtlıkları kullanışından kaynaklandı. İzleyicilerini heyecanlı bir belirsizlik durumu içinde tuttu, sonra nereden geldikleri görünmediği için daha da önemli görünen bir dizi cesurca girişimde bulundu. Olayları benzeri tarzda düzenlemeyi, kartlarınızın hepsini bir anda değil ama çarpıcı etkiyi arttıran bir şekilde açmayı öğrenmelisiniz.
İyi bir tiyatro çok sayıda günahı örtmenin yanı sıra düşmanınızı da şaşırtır ve aldatır. II.Dünya Savaşı sırasında Alman oyun yazarı Bertolt Brecht, Hollywood'da senaryo yazarı olarak çalışmıştı. Savaştan sonra komünist sempatizanı olması iddiasıyla Amerikan Olmayanların Faaliyetleri Komitesi tarafından çağrılmıştı. Diğer yazarlar öfkeli, duygusal savunmalarla komite üyelerini aşağılayarak ifade vermeyi planlıyorlardı. Brecht ise daha akıllıydı; komiteyi bir keman gibi çalacaktı, onları kandırırken büyüleyecekti de. Tepkilerini dikkatle gözden geçirdi ve yanına bazı destekler aldı, bunların bir tanesi komite başkanının çok sevdiğini bildiği puroydu. Ve gerçekten belirsiz, komik ve iki yanlı yanıtlarla komiteyi kandırmayı başardı. Öfkeli, yürekten gelen nutuk yerine sahnelenen bir gösteriyle etraflarında daireler çizdi ve ceza almadan serbest kaldı.
Repertuarınızın bir diğer çarpıcı etkisi güzel bir jesti, zafer veya cesaretinizi simgeleyen can alıcı noktadaki hareketi de içerir. Caesar' ın Rubicon'u çarpıcı bir biçimde geçmesi güzel bir jestti, askerlerin başını döndüren ve ona kahramanca bir nitelik kazandıran bir hareketti . Sahneye giriş ve çıkışların önemini de iyi değerlendirmelisiniz. Kleopatra Mısır'da Caesar'la ilk karşılaşmasına Caesar' ın ayaklarının dibinde açılacak bir halının içinde geldi. George Washington iktidarı iki kez şaşaa ve gösterişle bıraktı (birincisi bir general , ikincisi de üçüncü dönemde görev başında kalmayı reddeden bir başkan olarak). Bu onun o anı sembolik ve dramatik olarak nasıl önemli hale getireceğini bildiğini gösteriyordu. Sizin giriş çıkışlarınız da dikkatle tasarlanmış olmalıdır.
Herkes için her şey olmayı bilin: bilginler arasında bilgin, azizler arasında aziz. Bu herkesin gönlünü yapma sanatıdır, çünkü benzerler benzerleri çeker. Huylara dikkat edin ve kendinizi tanıştığınız herkesin huyuna uydurun, neşeli ve ciddi olanı sırayla takip edin, mizacınızı dikkatle değiştirin .
(Baltasar Gracian, 1601-1658).
Aşırı tepki vermenin ters tepebileceğini unutmayın, dikkat çekmeye çalışırken çok fazla çaba harcamanın bir sonucudur bu. Aktör Richard Burton kariyerinin başlangıcında sahnede tamamen sessiz kalarak dikkati üzerine çekmişti. Nasıl yaptığınız ne yaptığınızdan daha önemlidir; sahnedeki zarafetiniz ve hareketsizliğiniz rolünüzü çok fazla yapmanızdan ve etrafta çok fazla dolaşmanızdan daha etkilidir.
Son olarak: Anın gerektirdiği kişi olabilmek için birçok rolü oynamayı öğrenin. Maskenizi duruma uydurun, takındığınız yüzlerde değişken olun. Bismarck bu oyunu mükemmel oynardı. Bir liberalin yanında liberal , bir atmacanın yanında atmaca oluyordu. Yakalanamazdı ve yakalanamayan şey yok edilemezdi. Bu önemli yasanın tersi olamaz. Kötü tiyatrocu kötü tiyatrocudur. Doğal görünmek bile bir sanat ister, başka bir deyişle oyunculuk ister. Kötü oyunculuk ancak utanç yaratır. Kuşkusuz çok fazla tiyatrovari olmamalısınız, abartılı jestlerden kaçının. Böylesi yine kötü bir tiyatroculuktur, çünkü yüzlerce yıllık abartılı oyuna karşı olan tiyatro yasalarını çiğner. Özet olarak bu yasanın tersi yoktur
Kaynaklar : Robert Greene-iktidar
Son düzenleme: