Acıklı bir hikaye Layka’nın hikayesi. Soğuk savaş döneminde SSCB ve ABD arasında patlak veren uzay yarışı sebebiyle, Sovyetler Birliği tarafından kasım 1957’de Sputnik 2 uzay aracı ile uzaya bir köpek gönderilmesi düşünülür. Hiçbir şeyden haberi olmayan Layka, sokaklarda koştururken kendini bir anda uzay araştırma merkezinin soğuk odalarında bulur. Uzaya gönderilen ve orada ölen ilk canlı olur. Bilim için önemli bir şeyi başarmış olsa da, geri dönüşü tasarlanmamış bir yolculuktu bu. Layka, bile bile ölüme fırlatılmıştı.
Soğuk savaş döneminin en sıkı çekişmelerinden biri uzay araştırmalarıydı. ABD ve SSCB arasında kıyasıya bir rekabet vardı.
Sovyetler Birliği 1957 yılında, daha önce başarılı olan Sputnik 1 uydusundan sonra Sputnik 2’yi göndermeyi planlıyordu. Ancak bu sefer merak ettikleri başkaydı. Uzay yolculukları insanlar için güvenli miydi?
Bunu öğrenmek için uzaya bir hayvan göndermeye karar verdiler. Sovyet bilim insanları, açlığa ve zor şartlara alışkın olduklarını düşündükleri sokak köpeklerini bu göreve uygun buldular.
Sputnik 2 uydusunda görev almak üzere üç sokak köpeği eğitildi. Bunlardan biri de, yine sokaktan bulunan üç yaşındaki dişi köpek Layka’ydı.
Sputnik 2 içindeki Kapsül çok dardı. Bu dar alana köpeklerin alışabilmeleri için Layka, Albina ve Mushka 20 gün boyunca sürekli küçültülen kafeslerde tutuldular.
Diğer köpekler Muşka ve Albina farklı görevlerde kullanıldı. Bu görev Layka’ya verildi. Çünkü Layka diğer köpeklerden çok daha akıllı ve itaatkardı. Üstelik jel mamayı yemeye hemen alışmıştı.
Sputnik 2 ile birlikte uzaya gönderilecek olan Layka, tüm dünyada tartışmalara sebep oldu. Çünkü bu yolculuğun geri dönüşü yoktu. Daily Mirror haberi “Köpek ölecek ve onu kurtaramıyoruz” manşetiyle yayınladı.
National Canine Defense League de tüm ülkeyi her sabah 11.00’de bir dakikalık bir saygı duruşuna davet etti. New York‘taki köpek sahipleri Birleşmiş Milletler önünde eylemler yaptı.
Kalkıştan bir gece önce test grubundaki araştırmacılardan Vladimir Yazdovski Layka’yı eve götürdü ve son gecesini mutlu geçirmesini sağladı.
Laika 3 Kasım 1957’de, Sputnik 2’nin içindeki bir kapsülde, yaşamsal verilerini Dünya’ya aktaracak kablolara bağlı bir şekilde, geri dönmemek üzere uzaya fırlatıldı.
Yapılan resmi açıklamalara göre Layka kalkıştan bir hafta sonra hiç acı çekmeden ölmüştü.
2002 yılında Layka’nın uzaya fırlatılma projesinde görev yapmış bilim adamlarından biri olan Dimitri Malaşenkov, Layka’nın kalkıştan bir hafta sonra değil, 6-7 saat sonra aşırı ısınma sebebi ile öldüğünü açıkladı. 1998 yılında Layka’yı uzaya göndermekten sorumlu olanlardan bir diğeri olan Oleg Gazenko, köpeğin ölmesine izin verdiği için duyduğu pişmanlığı: “Hayvanlarla çalışmak hepimiz için bir ıstırap kaynağıdır. Onlara konuşamayan bebekler gibi davranıyoruz. Zaman geçtikçe bunun için olan üzüntüm artıyor. Bunu yapmamalıydık… Bu görevden köpeğin ölümüne değecek kadar çok şey öğrenmedik.” diye dile getirdi. Kimse Laika’nın hüzünlü hikâyesini unutmadı. Anısına pullar basılıp, heykeller dikildi. Ama Layka çoktan gitmişti…
Soğuk savaş döneminin en sıkı çekişmelerinden biri uzay araştırmalarıydı. ABD ve SSCB arasında kıyasıya bir rekabet vardı.
Sovyetler Birliği 1957 yılında, daha önce başarılı olan Sputnik 1 uydusundan sonra Sputnik 2’yi göndermeyi planlıyordu. Ancak bu sefer merak ettikleri başkaydı. Uzay yolculukları insanlar için güvenli miydi?
Bunu öğrenmek için uzaya bir hayvan göndermeye karar verdiler. Sovyet bilim insanları, açlığa ve zor şartlara alışkın olduklarını düşündükleri sokak köpeklerini bu göreve uygun buldular.
Sputnik 2 uydusunda görev almak üzere üç sokak köpeği eğitildi. Bunlardan biri de, yine sokaktan bulunan üç yaşındaki dişi köpek Layka’ydı.
Sputnik 2 içindeki Kapsül çok dardı. Bu dar alana köpeklerin alışabilmeleri için Layka, Albina ve Mushka 20 gün boyunca sürekli küçültülen kafeslerde tutuldular.
Diğer köpekler Muşka ve Albina farklı görevlerde kullanıldı. Bu görev Layka’ya verildi. Çünkü Layka diğer köpeklerden çok daha akıllı ve itaatkardı. Üstelik jel mamayı yemeye hemen alışmıştı.
Sputnik 2 ile birlikte uzaya gönderilecek olan Layka, tüm dünyada tartışmalara sebep oldu. Çünkü bu yolculuğun geri dönüşü yoktu. Daily Mirror haberi “Köpek ölecek ve onu kurtaramıyoruz” manşetiyle yayınladı.
National Canine Defense League de tüm ülkeyi her sabah 11.00’de bir dakikalık bir saygı duruşuna davet etti. New York‘taki köpek sahipleri Birleşmiş Milletler önünde eylemler yaptı.
Kalkıştan bir gece önce test grubundaki araştırmacılardan Vladimir Yazdovski Layka’yı eve götürdü ve son gecesini mutlu geçirmesini sağladı.
Laika 3 Kasım 1957’de, Sputnik 2’nin içindeki bir kapsülde, yaşamsal verilerini Dünya’ya aktaracak kablolara bağlı bir şekilde, geri dönmemek üzere uzaya fırlatıldı.
Yapılan resmi açıklamalara göre Layka kalkıştan bir hafta sonra hiç acı çekmeden ölmüştü.
2002 yılında Layka’nın uzaya fırlatılma projesinde görev yapmış bilim adamlarından biri olan Dimitri Malaşenkov, Layka’nın kalkıştan bir hafta sonra değil, 6-7 saat sonra aşırı ısınma sebebi ile öldüğünü açıkladı. 1998 yılında Layka’yı uzaya göndermekten sorumlu olanlardan bir diğeri olan Oleg Gazenko, köpeğin ölmesine izin verdiği için duyduğu pişmanlığı: “Hayvanlarla çalışmak hepimiz için bir ıstırap kaynağıdır. Onlara konuşamayan bebekler gibi davranıyoruz. Zaman geçtikçe bunun için olan üzüntüm artıyor. Bunu yapmamalıydık… Bu görevden köpeğin ölümüne değecek kadar çok şey öğrenmedik.” diye dile getirdi. Kimse Laika’nın hüzünlü hikâyesini unutmadı. Anısına pullar basılıp, heykeller dikildi. Ama Layka çoktan gitmişti…
-alıntı