3kp
Üye
Loki Laufeyjarson veya Loki İskandinav mitolojisinde kötülük tanrısıdır. Kimi tasvirlerde boynuzludur. Ayrıca şekil değiştirme yeteneğine sahiptir. Loki aynı zamanda cinsiyet değiştirebilen bir tanrıdır.
Bir aygırı baştan çıkartması gerektiği zaman, bir kısrağa dönüşmüş ve dönüşümden Sleipnir doğmuştur. Sekiz bacaklı bu atı Loki, Odin'e hediye etmiştir.
Loki, aslında bir Buz Devidir. Babası Farbauti annesi ise Laufey'dir. Aesir Tanrılarının Buz Devleriyle olan savaşlarında, Tanrılara önemli bilgiler vermiştir. Odin, Loki'nin yardımını kabul etmiş ve savaş sonrası henüz bir bebekken ortada kalmıştır. Odin onu orada bırakmaması gerektiğini düşünüp kendisini kan kardeşi olarak Aesir Tanrılarının yanına almıştır. Asgard’da Thor ile birlikte kardeş olarak büyütmüştür.
Kendisine büyük bir sadakat ile bağlı olan Sigyn ile evliliğinden Nari adında bir evladı varken, dişi dev Angrboda (uğursuz bir addır ve “Kader Habercisi” anlamına gelir) ile yaşadığı bir kaçamağın meyveleri olan ve kötü niyetli, uğursuz oldukları bilinen üç çocuğu daha vardır:
Kurt Fenrir, Dünya Yılan Jörmungandr ve yer altı diyarının yöneticisi olan doğaüstü yaratık Hel.
Loki, atılgan, hazırcevap, kurnaz ve Thor’u bir yandan kollayan, diğer bir yandan onunla dalga geçen bir şahsiyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Üvey kardeşinin popülerliği ve üstünlüğünü düşünürsek ikili oynaması doğal geliyor. Verdiği kararların çoğu akıllıca olmayan, hilebaz birisi olarak betimlenir.
Bir hikayede bakacak olursak.
Thor’un çekicinin çalınması:
Loki karmaşık bir karaktere sahiptir. Diğer Æsir Tanrıları'na oyunlar oynayarak eğlenir. En önemli tuzaklarından biri kör Tanrı Hodr'ı kandırarak, Odin'in oğlu Balder'in öldürülmesini sağlamak olmuştur.
Bu hareketinden sonra Odin'in kan kardeşlik bağından çıkarılmış, dünyanın derinliklerindeki bir mağaraya hapsedilmiştir.
Loki mağarada öldürülen oğlu Narfi'nin bağırsaklarıyla bir taşa bağlanmış olarak yatmaktadır. Tepesindeki sarkıtlara dolanmış dev yılanın ağzından akan zehir gözlerine damlamakta ama eşi Sigyn elindeki tahta kapla Loki'yi korumaya çalışmaktadır.
Ancak kap dolduğu zaman, boşaltmak için uzaklaştığında Loki zehirden etkilenmekte ve bu da İskandinav inançlarında depremlere sebep olmaktadır. Bu ceza İskandinav mitolojisinde mahşer günü olarak adlandırılan Ragnarok'a kadar devam edecektir.
Loki, aynı zamanda dünyanın sonunu getirecek olan savaşta, tanrılara karşı çarpışacak ordunun komutanlarından birisi olacaktır.
Ayrıca Heimdall’ın da baş düşmanıdır. Ragnarok geldiğinde Loki, Heimdall ile dövüşecek, bu dövüşün galibi olmayacak, ve her ikisi de savaşta ölecektir. Ragnarok'un ardından yeni yaşam başlayacaktır.
Loki yakışıklıdır, göze hoş görünür fakat yaradılış itibarıyla günahkar ve kötü huyludur.
Diğer tanrıların hepsini suya götürüp susuz getirebilecek kadar kurnazdır. Her konuda fesat düşünür. Aesir’in başını sıklıkla belaya sokar ve yine kurnaz tasarıları sayesinde onları bu belalardan kurtarır.
Loki doğal olarak Hıristiyan mitlerindeki şeytan ile belli bir takım benzerlikler sergilemektedir.
Bir aygırı baştan çıkartması gerektiği zaman, bir kısrağa dönüşmüş ve dönüşümden Sleipnir doğmuştur. Sekiz bacaklı bu atı Loki, Odin'e hediye etmiştir.
Loki, aslında bir Buz Devidir. Babası Farbauti annesi ise Laufey'dir. Aesir Tanrılarının Buz Devleriyle olan savaşlarında, Tanrılara önemli bilgiler vermiştir. Odin, Loki'nin yardımını kabul etmiş ve savaş sonrası henüz bir bebekken ortada kalmıştır. Odin onu orada bırakmaması gerektiğini düşünüp kendisini kan kardeşi olarak Aesir Tanrılarının yanına almıştır. Asgard’da Thor ile birlikte kardeş olarak büyütmüştür.
Kendisine büyük bir sadakat ile bağlı olan Sigyn ile evliliğinden Nari adında bir evladı varken, dişi dev Angrboda (uğursuz bir addır ve “Kader Habercisi” anlamına gelir) ile yaşadığı bir kaçamağın meyveleri olan ve kötü niyetli, uğursuz oldukları bilinen üç çocuğu daha vardır:
Kurt Fenrir, Dünya Yılan Jörmungandr ve yer altı diyarının yöneticisi olan doğaüstü yaratık Hel.
Loki, atılgan, hazırcevap, kurnaz ve Thor’u bir yandan kollayan, diğer bir yandan onunla dalga geçen bir şahsiyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Üvey kardeşinin popülerliği ve üstünlüğünü düşünürsek ikili oynaması doğal geliyor. Verdiği kararların çoğu akıllıca olmayan, hilebaz birisi olarak betimlenir.
Bir hikayede bakacak olursak.
Thor’un çekicinin çalınması:
Loki, yerinde duramazdı ve Tanrıların başına sürekli dert açardı. Bir gün Thor’un meşhur çekici (Mjöllnir) çalındığında da aklımıza hemen “bak bak, kesin Loki’nin parmağı vardır bu işin içinde” demek geliyor. Bir göz atalım işin aslı neymiş:
Bir gün Thor yatağından uyandığında her zaman yanı başında duran ve kendisine güven veren kudretli çekicinin yerinde yeller estiğini görür. Çekiç çalınmıştır! Onu bir an önce bulması gerekmektedir, yoksa devler, tanrılar diyarını istila edip bütün tanrıları yok edeceklerdir. O ve kişilik özellikleri arsızlık ve haylazlıktan şeytanlığa kadar değişen yoldaşı Loki, bu duruma çare aramaya koyulurlar ve nihayet çareyi güzeller güzeli Tanrıça Freya’dan yardım istemekte bulurlar. Freya’dan giyenin uçabilmesine izin veren kuş kıyafetini ödünç vermesini isterler; böylece, içlerinden biri çekici aramak amacıyla dünyanın üzerinde uçabilecektir. Freya kıyafeti memnuniyetle onlara ödünç verir. Loki kıyafeti giyer ve hiç zaman kaybetmeden Asgard’dan (yani Tanrılar Diyarı’ndan) devler diyarına (Jotunheim) uçar. Yolda tesadüfen dev Thrym ile karşılaşır. Thrym, çekici Thor’dan nasıl çaldığını anlatıp keyifle böbürlenmekte ve tanrıça Freya’yı -arsız bir üslubla- yollamadıkça, çekici asla geri vermeyeceğini anlatmaktadır. Bunu duyan Loki, derhal geri dönüp olan biteni Thor’a anlatır. İki kafadar, Freya’yı tekrar ziyaret etmeye karar verirler.
Durumu tanrıçaya anlatırlar ve Jotunheim’a, Thyrm’a gelin olarak gitmesi gerektiğini, bu yüzden hemen bir gelinlik bulsa iyi olacağını söylerler.
Freya hiddetle kükredi.
Büyük tanrıların salonu, ayaklarının altında titredi.
Parıldayan gerdanlığı paramparça oldu.
“Sırf bir adamı baştan çıkarmak için,
Sizinle Jotunheim’a gelecek kadar deli miyim ben!” dedi.
Bunun üzerine tanrılar meclisi derhal toplandı ve içlerinden biri ileri görüşlü Heimdall, bir öneride bulundu. Thor’un, kadın kılığına bürünüp Freya’nın yerine geçerek Jotunheim’a gidebileceğini söyledi.
O vakit tanrıların en cesuru olan Thor dedi ki:
“Tanrılar benim bir dönme olduğumu düşünecekler,
Bu gelinliği giyersem eğer.”
Bütün itirazlarına rağmen, tanrılar ne yapıp edip Thor’u gelinlik giymeye razı ederler ve Loki’yi de gelinin nedimesi kılığına sokup ikiliyi Jotunheim’a gönderirler. Devler, beklenmedik bir şekilde, onları gayet sıcak karşılarlar. Kurt gibi acıkmış olan Thor, düğün şöleni sırasında bir ara kendisini yemek yemeye öyle kaptırır ki, kurdukları tuzak neredeyse bozulacak olur. Thyrm gelinin doymak bilmez iştahı karşısında dehşete kapılmıştır. Neyse ki kurnaz Loki’miz her zamanki gibi bir yolunu bulup Thor’un durumunu toparlar. Thrym’a, gelinin onun için adeta deli divane olduğunu, bu yüzden yemeden içmeden kesildiğini, günlerdir ağzını bir lokma yiyecek koymadığını söyleyerek, “Freya” adına kendisinden özür diler. Evliliğin bir an önce gerçekleşmesi için sabırsızlanan Thrym, daha fazla dayanamaz ve gelini kutsayabilmek için kutsal çekicin derhal getirilmesini emreder. Çekici gördüğü anda, Thor’un kalbi adete yerinden fırlayacak gibi olur. Thor, ani bir hamleyle, kutsal çekici kaptığı gibi oradaki bütün devleri yere serer. Böylece çekicine kavuşmuş olur.
Bir gün Thor yatağından uyandığında her zaman yanı başında duran ve kendisine güven veren kudretli çekicinin yerinde yeller estiğini görür. Çekiç çalınmıştır! Onu bir an önce bulması gerekmektedir, yoksa devler, tanrılar diyarını istila edip bütün tanrıları yok edeceklerdir. O ve kişilik özellikleri arsızlık ve haylazlıktan şeytanlığa kadar değişen yoldaşı Loki, bu duruma çare aramaya koyulurlar ve nihayet çareyi güzeller güzeli Tanrıça Freya’dan yardım istemekte bulurlar. Freya’dan giyenin uçabilmesine izin veren kuş kıyafetini ödünç vermesini isterler; böylece, içlerinden biri çekici aramak amacıyla dünyanın üzerinde uçabilecektir. Freya kıyafeti memnuniyetle onlara ödünç verir. Loki kıyafeti giyer ve hiç zaman kaybetmeden Asgard’dan (yani Tanrılar Diyarı’ndan) devler diyarına (Jotunheim) uçar. Yolda tesadüfen dev Thrym ile karşılaşır. Thrym, çekici Thor’dan nasıl çaldığını anlatıp keyifle böbürlenmekte ve tanrıça Freya’yı -arsız bir üslubla- yollamadıkça, çekici asla geri vermeyeceğini anlatmaktadır. Bunu duyan Loki, derhal geri dönüp olan biteni Thor’a anlatır. İki kafadar, Freya’yı tekrar ziyaret etmeye karar verirler.
Durumu tanrıçaya anlatırlar ve Jotunheim’a, Thyrm’a gelin olarak gitmesi gerektiğini, bu yüzden hemen bir gelinlik bulsa iyi olacağını söylerler.
Freya hiddetle kükredi.
Büyük tanrıların salonu, ayaklarının altında titredi.
Parıldayan gerdanlığı paramparça oldu.
“Sırf bir adamı baştan çıkarmak için,
Sizinle Jotunheim’a gelecek kadar deli miyim ben!” dedi.
Bunun üzerine tanrılar meclisi derhal toplandı ve içlerinden biri ileri görüşlü Heimdall, bir öneride bulundu. Thor’un, kadın kılığına bürünüp Freya’nın yerine geçerek Jotunheim’a gidebileceğini söyledi.
O vakit tanrıların en cesuru olan Thor dedi ki:
“Tanrılar benim bir dönme olduğumu düşünecekler,
Bu gelinliği giyersem eğer.”
Bütün itirazlarına rağmen, tanrılar ne yapıp edip Thor’u gelinlik giymeye razı ederler ve Loki’yi de gelinin nedimesi kılığına sokup ikiliyi Jotunheim’a gönderirler. Devler, beklenmedik bir şekilde, onları gayet sıcak karşılarlar. Kurt gibi acıkmış olan Thor, düğün şöleni sırasında bir ara kendisini yemek yemeye öyle kaptırır ki, kurdukları tuzak neredeyse bozulacak olur. Thyrm gelinin doymak bilmez iştahı karşısında dehşete kapılmıştır. Neyse ki kurnaz Loki’miz her zamanki gibi bir yolunu bulup Thor’un durumunu toparlar. Thrym’a, gelinin onun için adeta deli divane olduğunu, bu yüzden yemeden içmeden kesildiğini, günlerdir ağzını bir lokma yiyecek koymadığını söyleyerek, “Freya” adına kendisinden özür diler. Evliliğin bir an önce gerçekleşmesi için sabırsızlanan Thrym, daha fazla dayanamaz ve gelini kutsayabilmek için kutsal çekicin derhal getirilmesini emreder. Çekici gördüğü anda, Thor’un kalbi adete yerinden fırlayacak gibi olur. Thor, ani bir hamleyle, kutsal çekici kaptığı gibi oradaki bütün devleri yere serer. Böylece çekicine kavuşmuş olur.
Loki karmaşık bir karaktere sahiptir. Diğer Æsir Tanrıları'na oyunlar oynayarak eğlenir. En önemli tuzaklarından biri kör Tanrı Hodr'ı kandırarak, Odin'in oğlu Balder'in öldürülmesini sağlamak olmuştur.
Bu hareketinden sonra Odin'in kan kardeşlik bağından çıkarılmış, dünyanın derinliklerindeki bir mağaraya hapsedilmiştir.
Loki mağarada öldürülen oğlu Narfi'nin bağırsaklarıyla bir taşa bağlanmış olarak yatmaktadır. Tepesindeki sarkıtlara dolanmış dev yılanın ağzından akan zehir gözlerine damlamakta ama eşi Sigyn elindeki tahta kapla Loki'yi korumaya çalışmaktadır.
Ancak kap dolduğu zaman, boşaltmak için uzaklaştığında Loki zehirden etkilenmekte ve bu da İskandinav inançlarında depremlere sebep olmaktadır. Bu ceza İskandinav mitolojisinde mahşer günü olarak adlandırılan Ragnarok'a kadar devam edecektir.
Loki, aynı zamanda dünyanın sonunu getirecek olan savaşta, tanrılara karşı çarpışacak ordunun komutanlarından birisi olacaktır.
Ayrıca Heimdall’ın da baş düşmanıdır. Ragnarok geldiğinde Loki, Heimdall ile dövüşecek, bu dövüşün galibi olmayacak, ve her ikisi de savaşta ölecektir. Ragnarok'un ardından yeni yaşam başlayacaktır.
Loki yakışıklıdır, göze hoş görünür fakat yaradılış itibarıyla günahkar ve kötü huyludur.
Diğer tanrıların hepsini suya götürüp susuz getirebilecek kadar kurnazdır. Her konuda fesat düşünür. Aesir’in başını sıklıkla belaya sokar ve yine kurnaz tasarıları sayesinde onları bu belalardan kurtarır.
Loki doğal olarak Hıristiyan mitlerindeki şeytan ile belli bir takım benzerlikler sergilemektedir.