Dalgalar
Üye
Loki Marvel filmlerinde hep başarısız bir mahlukat olarak gösterildi, tabi sonra dizi ile bu senaryo değişmiş olabilir, ben izlemedim. Ancak Loki hakkında unutulmaması gereken bir nokta onun en zeki Aesir Tanrılarından biri olduğudur. Peki Loki’nin yaptığı bütün düzmeceler arasında gerçekten öne çıkan bir tane var mıydı? Tabi ki de mesela Loki’nin Tanrılardan nasıl Güneş’ini aldığının hikayesini duymuş muydunuz?
Güneş, Yunan ve Romalıların Apollo’su, Mısırlıların Ra’sı, Türklerde Koyaş Ata, Nordik mitolojisinde ise Odin ile Friga’nın çok değerli oğlu Balder. Baktığı her yöne ışıltılar saçan o Tanrı için bir gün gecelerin huzuru yerini kabuslara bırakır. Ayın ve Güneşin(kendisinin) öleceğini, kardeşlerin birbirini katledeceğii, hiçkimsenin birbirine güvenmediği kan ve terörün hükümsürdüğü yeni bir çağın başlangıcını gören Balder diğer tanrılara rüyalarını aktarır. Tanrılar ne yapacaklarını bilemezler, sadece başlarının belada olduğunu anlarlar. Ancak Loki bu anlatılara gülümser
Odin oğlunun kabuslarını araştırmak ister ve kılık değiştirerek yola çıkar. Herkes ona rüyalardan anlayan bir kadından bahseder. Odin dünyanın doğusundaki sona (Dünyanın yuvarlak olduğu henüz bilinmiyordu), kadının mezarının olduğu yere gider. Buranın ötesinde Loki’nin kızı Hel’in sivil ölülerin bölgesini yönetmektedir.
Odin mezarın üstünde eski güçleri ve büyüleri kullanarak kadını çağırır ve ona Hel’den gelebilecek haberleri sorar.
“Balder aramıza katılacak. Onun için bal likörü hazırlıyoruz (helva mantığı). Yukarı dünyada acı çekilecek ama ölüler dünyasını neşeli günler bekliyor”.
Bana Balder’ı kimin öldüreceğini göster. Yanıt onu şok eder.
Balder’ın intikamını kim alır? Yanıt kafasını karıştırır.
Balder’ın arkasından kim yas tutar? Bu sefer Kadın düşünceli bir şekilde Odine bakar. “Sen kendini kendi için feda eden o Odin’sin”.
Odin anlar, “Sen bilge kadın değilsin. Sen Angrboda’sın, Lokinin aşkı, Hel’in Jorgmundur’un Midgard Yılanının ve Fenris Kurdunun annesi…”
Angrboda gülümser, “Eve dön küçük Odin. Kaç ve avluna dön. Kocam Loki bağlarından kurtulup bana dönene kadar hiç kimse beni göremez. Ve Ragnarok, Tanrıların felaketi önüne çıkan her şeyi parçalıyor, yaklaşıyor.”
Odin kafası karışık ve kalbi ağır şekilde evine döner. Yaşadıklarını eşi Frigg’e anlatır. Frigg her şeye hayat veren güneşe kimsenin zarar vermek istemeyeceğini düşünür. Emin olmak ister ve dünyadaki canlı cansız bütün varlıkları dolaşıp onlardan oğlunun güvenliği için yemin dilenir. Hiçbir şekilde Balder’a kimse veya neyse zarar veremez. Bir tek küçük ökseotunu es geçer, onun zaten kimseye zarar veremeyecek kadar ufak ve önemsiz olduğunu düşünür.
Tanrılar ona inanmadığında Frigg ettirdiği yeminlerin ne kadar işe yaradığını oğlunun kafasına taş atarak gösterir. Taş Balder’a çarpmaz bile, seker gider. Tanrılar Balder’a çeşitli silahlar ve objeler atarak eğlenmeye başlarlar. Hepsi Balder’ı es geçer.
Bu eğlence eşliğinde yaşlı bir kadın Frigg’in yanına yaklaşır. “Oğlunuzla gurur duyuyor olmalısınız. Ona zarar veremezler değil mi? Eğer ben annesi olsaydım çok endişelenirdim.”
“Hiçbir şey ona hasar veremez ne bir canlı ne bir silah ne bir hastalık…her şeye yemin ettirdim”
“Harika içim rahatladı. Peki herhangi bir şeyi atlamadığınıza emin misiniz?”
“Bir tane bile yok. Bütün bitkilere yemin ettirdim. Bir tek ufak bir ökseotunu atladım. Valhalla’da kayın ağaçları üstünde büyüyen küçük bir bitki. Onunla hiçbir şey yapamazsın.”
“Ah Ökseotu demek, evet ben de onunla uğraşmazdım. Zaten çok otumsu ufak bir canlı.”
Frigg kadını birine benzetir ama o sırada eğlence sürmektedir ve dikkati dağılır. Arkasını döndüğünde de kadın gitmiştir.
Loki Valhalla’nın batısına gider ve devasa bir kayın ağacının önünde durur. Başta ökseotunun yemişi ile Balder’ı zehirlemeyi düşünür. Sonra bunu çok basit olduğuna ve Balder’ı öldürecekse eğer bunu daha fazla insanı inciterek yapmak istediğine karar verir.
****
Kör Hod, Balder’ın erkek kardeşi bütün eğlenceyi kaçırmaktadır. Hod kör olmasına rağmen en güçlü Tanrılardan biridir. Aslında Balder onu her şeye dahil etmeye özen gösterir ancak Hod bu son eğlenceyi kaçırmaktadır.
“Keyifsiz gözüküyorsun.” Der Loki Hod’a.
“Gerçekten zor Loki. Keşke kardeşimin bu eğlencesine ortak olabilseydim.”
Loki Hod’a yardımcı olabileceğini söyler ve eline küçük bir dart bırakır. Bu dartın özel olduğunu ve istenilen yönde en uzaklara dahi gidebileceğini söyler. Hod eğlenceye ortak olacağı için sevinir. Loki onu Balder’a doğru konumlandırır. Hod dartı fırlattıktan birkaç saniye sonra kahkahalar kesilir. Geriye annenin ağlayan sesi ve çığlıklar kalır…
***
Hod’u cezalandırmadan evvel Tanrılar hem Balder’ın cenazesini onurlu bir şekilde yollamak hem de onu öbür dünyadan geri getirmek için Hel ile anlaşma yapmak ister. Loki’nin kızı Hel ile görüşmek için Nimble Hermod gönüllü olur. O dünyanın sonuna doğru yola çıkmışken Tanrılar güç bela Balder’ın cenazesini uğurlar zira normalde ritüelleri o düzenlemekte, alev alan kayığı sadece o itebilmektedir.
Nimble Hermod 9 gün aralıksız at sürdükten sonra Gjaller Nehrini aşan ölüler köprüsüne ulaşır. Köprünün Sleipnir (Odin’in atı) ve bir sağ varlık ile sallandığını gören Modgud(muhafız) şaşırır ve önlerini keser. Hermod ona Balder’ı aradığını söyler. “Hel’in avlusunda, aşağı in kuzeye doğru ilerle. Avluya ulaşana kadar yolundan sapma.” der Modgud.
Avluya vardığında Hermod koca bir masa, masanın başında da Balder ve eşi Nanna’yı görür. İkisinin de yüzü solgun ve bembeyazdır. Hermod’u yanlarına çağırırlar. Çok geçmeden Hel gelir, ilginç bir güzelliği vardır. Sağ tarafı et renginde ve canlıdır ancak sol tarafı parçalanmış ve siyahtır. Tıpkı bir ağaçtan sarkan donmuş bir ceset gibidir. Hermod Loki’nin kızını hemen tanır.
“Balder için geldim, beni Odin yolladı. Her şey ona yas tutuyor, onu bize geri vermelisin.” Hel sağ olan yeşil gözüyle ona bakar. “Ben Hel’im, ölüler bana gelir ve geri dönmezler. Neden onu size geri vermeliyim?”
“Her şey onun ardından yas tutuyor. Onun yokluğu hepimizi kederde buluşturdu. Tanrılar, devler elfler ve cüceler hatta hayvanlar ve ağaçlar bile ardından yas tutuyor. Metaller bile ağlıyor, kayalar Balder’ın dönüşünü düşlüyor. Ona izin ver.”
Hel dikkatlice Balder’a bakar. “O huzuruma gelen en güzel ve bence en iyi varlık. Ama gerçekten dediğin gibi bütün varlıklar yasını tutuyor ve onu seviyorsa onu size geri vereceğim.”
Hermod dizleri üstüne çöker, “Çok teşekkür ederim kraliçe, bu çok onurlu bir davranış.”
“Ayağa kalk Hermod. Sana onu şu an vereceğim demedim, bu senin bir görevin aslında. Her şeye sor, hiçbir şeyi atlama. Eğer gerçekten her şey yasını tutuyorsa Balder’ı geri alabilirsiniz.”
Hermod geri dönmeden önce Balder ona burada bulunduğuna dair kanıt olan yüzüğü Draupnir’i ve eşi Nanna da Frigg’e keten elbise ve hizmetçisine altın yüzüğünü yollar.
***
Hermod döndüğünde Odin yeni oğlu Vali ile Balder’ın yerini geçici olarak değiştirmişti. Vali doğar doğmaz Hod’u boğazladığı için Balder’ın yerine gelmeye layık görülmüştü.
Aesir bütün dünyaya haber yollar, her şey Balder’ın yasını tuttuğunu belli ediyordur. Kadınlar, erkekler, çocuklar ve hayvanlar ağlıyor, dünyadaki bütün ağaçlar, bitkiler taşlar metaller yaslarını dile getiriyor. Elçiler her seferden biraz daha umut dolu dönüyorlardı.
Bir gün elçiler dağ tepesinde bir mağara girişinde dinlenip Balder’ın yaklaşan dönüşünü kutlarken bir ses duyarlar, “O da kim?” mağaranın içinden yaşlı bir dev çıkar, “Ben Thokk, siz neden buradasınız?” (Thokk minnettarlık demek).
“Her şeye Balder için ağlayıp ağlamayacağını soruyoruz. Kör kardeşi tarafından öldürülen sevgili Balder, gökyüzü onsuz parlamayacak. Hepimiz yasını tutuyoruz.”
“Old Thokk onun için ağlamaz, ölü ya da diri. Odin’in oğlu bana acıdan başka bir şey getirmedi. Kötü çöpten iyi kurtuluş, bırakın Hel onu yanında tutsun.” Arkasını döner ve mağarasında kaybolur. Elçiler Asgard’a gözlerinde yaşlarla döndüler, Balder için yas tutmayan tek canlı mağarasında kaybolmuştur. Bunu Asgard’a anlatırken elçiler yaşlı Thokk’un onlara kimi andırdığını fark ettiler. O aslında Loki’dir, Laufrey’in oğlu.
Thor sinirlendi. “Onun kılık değiştiren Loki olmasını beklerim, tabi ki kim olacak ki başka. Böyle şeyler zaman Loki’nin başının altından çıkar…”
Thor çekicini kaldırır ve bütün Tanrıları Loki’yi bulup intikam almak için etrafına toplar. Ancak Kurnaz başbelası görünürde yoktur. Asgard’dan çok uzakta zekasına ve kendisine sevinçle sarılıyor ve yaygaranın bitmesini beklemektedir.
Bu hikâyede kaynak olarak Neil Gaimann’ın kitabı kullanılmıştır.
Güneş, Yunan ve Romalıların Apollo’su, Mısırlıların Ra’sı, Türklerde Koyaş Ata, Nordik mitolojisinde ise Odin ile Friga’nın çok değerli oğlu Balder. Baktığı her yöne ışıltılar saçan o Tanrı için bir gün gecelerin huzuru yerini kabuslara bırakır. Ayın ve Güneşin(kendisinin) öleceğini, kardeşlerin birbirini katledeceğii, hiçkimsenin birbirine güvenmediği kan ve terörün hükümsürdüğü yeni bir çağın başlangıcını gören Balder diğer tanrılara rüyalarını aktarır. Tanrılar ne yapacaklarını bilemezler, sadece başlarının belada olduğunu anlarlar. Ancak Loki bu anlatılara gülümser
Odin oğlunun kabuslarını araştırmak ister ve kılık değiştirerek yola çıkar. Herkes ona rüyalardan anlayan bir kadından bahseder. Odin dünyanın doğusundaki sona (Dünyanın yuvarlak olduğu henüz bilinmiyordu), kadının mezarının olduğu yere gider. Buranın ötesinde Loki’nin kızı Hel’in sivil ölülerin bölgesini yönetmektedir.
Odin mezarın üstünde eski güçleri ve büyüleri kullanarak kadını çağırır ve ona Hel’den gelebilecek haberleri sorar.
“Balder aramıza katılacak. Onun için bal likörü hazırlıyoruz (helva mantığı). Yukarı dünyada acı çekilecek ama ölüler dünyasını neşeli günler bekliyor”.
Bana Balder’ı kimin öldüreceğini göster. Yanıt onu şok eder.
Balder’ın intikamını kim alır? Yanıt kafasını karıştırır.
Balder’ın arkasından kim yas tutar? Bu sefer Kadın düşünceli bir şekilde Odine bakar. “Sen kendini kendi için feda eden o Odin’sin”.
Odin anlar, “Sen bilge kadın değilsin. Sen Angrboda’sın, Lokinin aşkı, Hel’in Jorgmundur’un Midgard Yılanının ve Fenris Kurdunun annesi…”
Angrboda gülümser, “Eve dön küçük Odin. Kaç ve avluna dön. Kocam Loki bağlarından kurtulup bana dönene kadar hiç kimse beni göremez. Ve Ragnarok, Tanrıların felaketi önüne çıkan her şeyi parçalıyor, yaklaşıyor.”
Odin kafası karışık ve kalbi ağır şekilde evine döner. Yaşadıklarını eşi Frigg’e anlatır. Frigg her şeye hayat veren güneşe kimsenin zarar vermek istemeyeceğini düşünür. Emin olmak ister ve dünyadaki canlı cansız bütün varlıkları dolaşıp onlardan oğlunun güvenliği için yemin dilenir. Hiçbir şekilde Balder’a kimse veya neyse zarar veremez. Bir tek küçük ökseotunu es geçer, onun zaten kimseye zarar veremeyecek kadar ufak ve önemsiz olduğunu düşünür.
Tanrılar ona inanmadığında Frigg ettirdiği yeminlerin ne kadar işe yaradığını oğlunun kafasına taş atarak gösterir. Taş Balder’a çarpmaz bile, seker gider. Tanrılar Balder’a çeşitli silahlar ve objeler atarak eğlenmeye başlarlar. Hepsi Balder’ı es geçer.
Bu eğlence eşliğinde yaşlı bir kadın Frigg’in yanına yaklaşır. “Oğlunuzla gurur duyuyor olmalısınız. Ona zarar veremezler değil mi? Eğer ben annesi olsaydım çok endişelenirdim.”
“Hiçbir şey ona hasar veremez ne bir canlı ne bir silah ne bir hastalık…her şeye yemin ettirdim”
“Harika içim rahatladı. Peki herhangi bir şeyi atlamadığınıza emin misiniz?”
“Bir tane bile yok. Bütün bitkilere yemin ettirdim. Bir tek ufak bir ökseotunu atladım. Valhalla’da kayın ağaçları üstünde büyüyen küçük bir bitki. Onunla hiçbir şey yapamazsın.”
“Ah Ökseotu demek, evet ben de onunla uğraşmazdım. Zaten çok otumsu ufak bir canlı.”
Frigg kadını birine benzetir ama o sırada eğlence sürmektedir ve dikkati dağılır. Arkasını döndüğünde de kadın gitmiştir.
Loki Valhalla’nın batısına gider ve devasa bir kayın ağacının önünde durur. Başta ökseotunun yemişi ile Balder’ı zehirlemeyi düşünür. Sonra bunu çok basit olduğuna ve Balder’ı öldürecekse eğer bunu daha fazla insanı inciterek yapmak istediğine karar verir.
****
Kör Hod, Balder’ın erkek kardeşi bütün eğlenceyi kaçırmaktadır. Hod kör olmasına rağmen en güçlü Tanrılardan biridir. Aslında Balder onu her şeye dahil etmeye özen gösterir ancak Hod bu son eğlenceyi kaçırmaktadır.
“Keyifsiz gözüküyorsun.” Der Loki Hod’a.
“Gerçekten zor Loki. Keşke kardeşimin bu eğlencesine ortak olabilseydim.”
Loki Hod’a yardımcı olabileceğini söyler ve eline küçük bir dart bırakır. Bu dartın özel olduğunu ve istenilen yönde en uzaklara dahi gidebileceğini söyler. Hod eğlenceye ortak olacağı için sevinir. Loki onu Balder’a doğru konumlandırır. Hod dartı fırlattıktan birkaç saniye sonra kahkahalar kesilir. Geriye annenin ağlayan sesi ve çığlıklar kalır…
***
Hod’u cezalandırmadan evvel Tanrılar hem Balder’ın cenazesini onurlu bir şekilde yollamak hem de onu öbür dünyadan geri getirmek için Hel ile anlaşma yapmak ister. Loki’nin kızı Hel ile görüşmek için Nimble Hermod gönüllü olur. O dünyanın sonuna doğru yola çıkmışken Tanrılar güç bela Balder’ın cenazesini uğurlar zira normalde ritüelleri o düzenlemekte, alev alan kayığı sadece o itebilmektedir.
Nimble Hermod 9 gün aralıksız at sürdükten sonra Gjaller Nehrini aşan ölüler köprüsüne ulaşır. Köprünün Sleipnir (Odin’in atı) ve bir sağ varlık ile sallandığını gören Modgud(muhafız) şaşırır ve önlerini keser. Hermod ona Balder’ı aradığını söyler. “Hel’in avlusunda, aşağı in kuzeye doğru ilerle. Avluya ulaşana kadar yolundan sapma.” der Modgud.
Avluya vardığında Hermod koca bir masa, masanın başında da Balder ve eşi Nanna’yı görür. İkisinin de yüzü solgun ve bembeyazdır. Hermod’u yanlarına çağırırlar. Çok geçmeden Hel gelir, ilginç bir güzelliği vardır. Sağ tarafı et renginde ve canlıdır ancak sol tarafı parçalanmış ve siyahtır. Tıpkı bir ağaçtan sarkan donmuş bir ceset gibidir. Hermod Loki’nin kızını hemen tanır.
“Balder için geldim, beni Odin yolladı. Her şey ona yas tutuyor, onu bize geri vermelisin.” Hel sağ olan yeşil gözüyle ona bakar. “Ben Hel’im, ölüler bana gelir ve geri dönmezler. Neden onu size geri vermeliyim?”
“Her şey onun ardından yas tutuyor. Onun yokluğu hepimizi kederde buluşturdu. Tanrılar, devler elfler ve cüceler hatta hayvanlar ve ağaçlar bile ardından yas tutuyor. Metaller bile ağlıyor, kayalar Balder’ın dönüşünü düşlüyor. Ona izin ver.”
Hel dikkatlice Balder’a bakar. “O huzuruma gelen en güzel ve bence en iyi varlık. Ama gerçekten dediğin gibi bütün varlıklar yasını tutuyor ve onu seviyorsa onu size geri vereceğim.”
Hermod dizleri üstüne çöker, “Çok teşekkür ederim kraliçe, bu çok onurlu bir davranış.”
“Ayağa kalk Hermod. Sana onu şu an vereceğim demedim, bu senin bir görevin aslında. Her şeye sor, hiçbir şeyi atlama. Eğer gerçekten her şey yasını tutuyorsa Balder’ı geri alabilirsiniz.”
Hermod geri dönmeden önce Balder ona burada bulunduğuna dair kanıt olan yüzüğü Draupnir’i ve eşi Nanna da Frigg’e keten elbise ve hizmetçisine altın yüzüğünü yollar.
***
Hermod döndüğünde Odin yeni oğlu Vali ile Balder’ın yerini geçici olarak değiştirmişti. Vali doğar doğmaz Hod’u boğazladığı için Balder’ın yerine gelmeye layık görülmüştü.
Aesir bütün dünyaya haber yollar, her şey Balder’ın yasını tuttuğunu belli ediyordur. Kadınlar, erkekler, çocuklar ve hayvanlar ağlıyor, dünyadaki bütün ağaçlar, bitkiler taşlar metaller yaslarını dile getiriyor. Elçiler her seferden biraz daha umut dolu dönüyorlardı.
Bir gün elçiler dağ tepesinde bir mağara girişinde dinlenip Balder’ın yaklaşan dönüşünü kutlarken bir ses duyarlar, “O da kim?” mağaranın içinden yaşlı bir dev çıkar, “Ben Thokk, siz neden buradasınız?” (Thokk minnettarlık demek).
“Her şeye Balder için ağlayıp ağlamayacağını soruyoruz. Kör kardeşi tarafından öldürülen sevgili Balder, gökyüzü onsuz parlamayacak. Hepimiz yasını tutuyoruz.”
“Old Thokk onun için ağlamaz, ölü ya da diri. Odin’in oğlu bana acıdan başka bir şey getirmedi. Kötü çöpten iyi kurtuluş, bırakın Hel onu yanında tutsun.” Arkasını döner ve mağarasında kaybolur. Elçiler Asgard’a gözlerinde yaşlarla döndüler, Balder için yas tutmayan tek canlı mağarasında kaybolmuştur. Bunu Asgard’a anlatırken elçiler yaşlı Thokk’un onlara kimi andırdığını fark ettiler. O aslında Loki’dir, Laufrey’in oğlu.
Thor sinirlendi. “Onun kılık değiştiren Loki olmasını beklerim, tabi ki kim olacak ki başka. Böyle şeyler zaman Loki’nin başının altından çıkar…”
Thor çekicini kaldırır ve bütün Tanrıları Loki’yi bulup intikam almak için etrafına toplar. Ancak Kurnaz başbelası görünürde yoktur. Asgard’dan çok uzakta zekasına ve kendisine sevinçle sarılıyor ve yaygaranın bitmesini beklemektedir.
Bu hikâyede kaynak olarak Neil Gaimann’ın kitabı kullanılmıştır.