MASKH

Kara büyünün maskh alanı, Eski Arap ve Hint Mitolojisinde, Orta Doğu ve İran majisinde çalışılmış, şimdilerde unutulmuş bir Kara Sanat'tır.
Bu büyü için hazırlanan diyagram ve haritalar, insan vücudunda belli değişimleri hedefler. Farsça kelime Maskh adı ile günümüzde çok bilinmeyen ancak bazı doğulu majisyenler tarafından bilinen terminolojik bir adla da anılır.

Maskh; bir insanın bir hayvan formuna yaklaşması veya girebilmesi demektir. Anlamı ise Başkalaşım'dır. Hazırlanan tılsımlar, metamorfozu, numero-şematik bir tarzda belirler, böylece büyü için ön hazırlıklar yapılır. Tannik asit kullanılarak vücuda yapılan dövmeler ayrı bir öneme haizdir. Bu büyü, çok daha eski bir Maskh yöntemi ile de ilişkilendirilir. Kadim Orta Doğu ve Arap majisinde, yetenekli büyücülerin en gizli ve denemeye değer bir durum olmadıkça kalkışmaktan çekindikleri diğer bir Maskh yöntemi; genç bir insan bedenine, yaşlı bir insanın kendi ruhunu yerleştirmesi ve onun bedenini kendine seçip kullanabilmesi şeklinde bir ruh-beden transferi ya da değiş tokuşudur.

Şamanik bir gölge gücü, hayvan ruhları posesyonuna psişik kapıları açmaya yetebilir belki, ama yan katalizörler olarak vücudun ovulduğu yağlar, parfüm ve tütsüler de gerekecektir. Ham arketipik formların isteklerinin sevk ve idaresi son derece vahşidir. Yine de bunların gerçekleştirilebildiği biliniyor. Başlangıçtan bu güne süregelen genetik kodumuzda saklı, enerjetik tepkimelerle, hayvani dürtülerimiz baskılanmış ve çekinik olarak beklemektedirler. Açığa çıkmaları için zorlanmaları ise, tersinir bir reaksiyon gibi vahşiliğin çağrısını insan hücrelerine geri getirebilir.

Basında 20 Ocak 1998 tarihinde yer alan bir haberi örnek vermek istiyorum. Kongo Kinsaşa'nın Bandundu eyaleti Buma köyünde, büyü güçleriyle timsaha dönüşerek insan yedikleri suçlamalarıyla 6 kişi, 33 kişinin ölümünden sorumlu bulunarak tutuklanmış. Tutuklulardan biri, öldürdüğü 5 insanı yediğini itiraf etmiş. Kabile dinleri ve batıl inançların tüm yaşamları etkisinde tuttuğu bu ülkelerde, olağanüstü güçleri bulunanların dönüşebileceğine olan inanç, kayda değer bir fenomen ağı oluşturabiliyor.

Balıkçı bir köylü, onları gördüğünü ve sadece kolları ile bacaklarının insan şeklinde olduğunu söylemiş. (AP Ajansı) 11 eylül 1977'de basına yansıyan başka bir haber ise, UPI ajansına ait. Tanzanya Darüsselam yakınlarında 8 kişiyi öldüren ve bir çok kişiyi yaralayan aslanı yakalamak için seferber olan yüzlerce kişi, onun üç bacaklı olduğunu görüp peşini bırakmışlar. Bir kadın olduğu ve bir büyücünün yanlış uygulaması veya ilacı nedeniyle bu hale dönüştüğüne inanılıyormuş.

Şamanlarda ise bunun değişiği, hayvanın bedenine girme çalışmaları vardı. Kurt, şahin gibi hayvanların gözlerinden görüp onları kontrol etme çalışmaları ise sadece Şamanizm'de değil, aynı zamanda cadılık ve diğer hayvanlarla çalışan ekollerde de mevcut. Aynı bir yazıda da cadıların hayvanlarla olan ilişkisine değineceğiz.