Narkissos

3kp

Üye
Günümüzün en çekilmez psikolojik rahatsızlıklarından biri olan Narsizm hastalığına isim babalığı yapmış olan Narkissos, Yunan mitolojisinde geçen bir avcıdır.Yunan mitolojisinde Narkissos adıyla sözü edilen, adını narsizme, narkoza, bir çiçek familyasına (nergisgiller) ve bir çiçeğe vermiş olan Narsis (ya da Narkissos), Klasik Mitoloji'deki bir kahraman olup, öyküsünün kaynağı Antik Yunanistan’daki Elefsis Gizemleri inisiyasyonudur.


Narsis’in öyküsü kısaca şöyle anlatılır:

Narsis, ırmak ilahı Kephissos ile arındırıcı suların bekçi perisi Liriope’nin oğlu olarak doğar. Bir kahin, ebeveynine Narsis’in dünyada, kendi yüzünü görmediği sürece yaşayacağını bildirir. Narsis bir gün bir su birikintisine dökülen bir kaynağın yanına gelir ve su birikintisine doğru eğilerek oradaki sudan içmeye başlar. Doğal olarak, bu sırada, birikintide yansıyan yüzünü görür. Kendi yüzünü görünce önce şaşkınlığa düşer, sonra kendini hayranlıkla seyre dalar ve kendisine âşık olur. Bu seyirden kendisini bir türlü alamayan Narsis gitgide hissizleşir, dünya yaşamına gözlerini yumar ve bulunduğu yere kök salarak açılmış bir çiçeğe dönüşür. Bu çiçek, güneş gibi, sarı göbekli, beyaz yapraklı, çevresine güzel kokular yayan bir çiçektir. Ölümünden sonra Styx nehrinin sularına katılır.


330px-Michelangelo_Caravaggio_065.jpg
Uzun versiyonlarında işe şu şekildedir:

Yunan mitolojisinde Eko(ya da Ekho) isimli bir peri kızı bulunmaktadır. Bu Peri Kızı güzelliği ve çevresinde herkesi kendine aşık bırakmaktadır. Ancak o kimselere yüz vermeyip, burnu havada bir peri olarak herkesi kendisine hayran bırakmaktadır. Çevresindekilerin sevgisini karşılıksız bırakan güzel perikızı Eko, bir gün Narkissos ismindeki avcıyı görür.

Narkissos oldukça yakışıklıdır. Eko ilk görüşte ona aşık olur, ancak Narkissos onun sevgisine karşılık vermez ve Peri kızını orada bırakır. Eko bu karşılıksız Aşkın üzerine üzüntüden içine kapanır ve Yemeden içmeden kesilir. Ardından Kara Sevda ile günden güne eriyerek ölür. Bütün vücudundan arta kalan kemikleri kayalara, sesi ise bu kayalarda 'eko' dediğimiz yankılara dönüşür.

Ekho'nun bu üzüntü içerisinde ölümünün ardından Olimpos Dağı'nda ki Tanrılar bu duruma oldukça kızar ve Avcı Narkissos'u cezalandırmaya karar verirler. Narkissos, bir gün av esnasında susar ve gölün kenarına su içmek için eğilir. Ardından suya girdiğinde yüzündeki suda kendi yansımasını görür. Tanrıların verdiği ceza ile Narkissos, suda gördüğü kendi görüntüsüne aşık olur. O ana kadar hiç kimseyi sevmediği kadar kendine aşık olmuştur. Ardından gölün kıyısında kendine aşık şekilde kalır ve yemeden içmeden kesilir. Aynı Eko gibi Narkissos'ta orada Günden güne erir ve sadece orada kendini seyrederek hayata gözlerini yumar. Narkissos öldükten sonra vücudu nergis çiçeğine dönüşür. Nergis çiçeğinin ismi de Narkissos'tan gelmektedir.

Narkissos'un hikayesinin farklı versiyonlarıda bulunmakta olup diğer söylenen hikayeye göre Narkissos kendine yeni aşık olup sürekli gölde kendini gizler ve bir gün gölde ki aşık olduğu Kendi görüntüsünün aşkına kapılarak farkına varmaz ve göle düşerek boğulur.

1024px-Nicolas_Poussin_040 (1).jpg

Narkissos efsanesinin farklı anlatımları bulunsa da genel anlamda değişmeyen tek şey Narkissos'un kendine olan aşkı olmuştur.

Narsis’in öyküsündeki sembolizm şöyle açıklanır:

-Narsis’in suda kendisini görmesi ve kendisine âşık olması, yeni üyenin önceden dışarıda aradığı en büyük sırrın, hakimiyet asasının, bilgelik anahtarının kendi içinde olduğunu farketmesini, içindeki “spiritüel tesir” kanalını keşfetmesini simgeler.

-Narsis’in gitgide hissizleşmesi ve dünya yaşamına gözlerini kapamasında, dünyasal isteklerden tümüyle uzaklaşması, başka insanların önem verdiği dünyasal, maddi değerlerin kendisi için artık hiçbir şey ifade etmemesi simgelenir.

-Çiçek ve çiçeğin açılması varlığın “spiritüel tesir”i kendi başına (rehberi olmadan) çekip aktarabilecek duruma gelmesini simgeler. (Çiçek tüm ezoterik ekollerde aynı anlamda kullanılmıştır; nergisin yerini kimi ezoterik ekollerde gül, kimilerinde lotus almıştır.) Aldığını çevresine yayması, rengi ve biçimi küçük bir güneşi andıran nergis çiçeğiyle ifade edilmiştir.

-Aldığı spiritüel tesir, burada, tesirin tüm geleneklerde en çok kullanılan sembolü olan, içtiği su ile simgelenmiştir.

-Ölen çiçeğin ırmağa katılmasında ise, spiritüel tesirin kaynağı ile özdeş olma, spiritüel tesir zincirinin bir halkası olma simgelenir.

Kaynakça: Derleme
 
Son düzenleme:
Üst