Otantik Şifacı
Üye
Üç misli kuralı nedir?
Üç misli kuralı, bir eylemin, sözün veya düşüncenin üç katı büyüklükte geri döneceği düşüncesine dayanan bir wicca öğretisidir. Bu, hem olumlu hem de olumsuz durumlar için geçerlidir. Birine iyilik yaptığınızda üç katı iyilik, zarar verdiğinizde ise üç katı zarar size geri dönebilir.
Üç misli kuralı, birçok felsefi ve manevi sistemde, özellikle de doğa yasası ve karma kavramları ile ilişkilendirilir. Karma yasasına benzer şekilde, neden-sonuç ilişkisine dayanır. Fakat karma gibi geçmiş veya gelecek yaşamı içerisinde barındırmaz, bulunduğunuz yaşam içerisini barındırır.
Üç misli kuralının işleyişine dair birkaç yaygın bakış açıları:
1- Eylem ve Niyet: Yaptığınız her eylem, bir niyetle birlikte gelir. Birçok kişi, niyetin üç misli kuralında çok önemli olduğunu savunur. İyi niyetle yapılan bir eylem, olumlu sonuçlar doğururken, kötü niyetle yapılan bir eylem, olumsuz sonuçlar doğurabilir, hatta iyi niyetli bir eylem bile, yanlış niyetle yapılırsa olumsuz sonuçlara yol açabilir.
2- Karma ile Bağlantı: En yaygın yorumlardan biri, üç misli kuralının karma yasasıyla yakından ilişkili olduğudur. Yaptığınız her eylem, bir tür enerji veya titreşim yayar ve bu enerji, zaman içinde size geri döner. İyi eylemler, iyi sonuçlar getirir; kötü eylemler ise kötü sonuçlar getirir. "Üç katı" kısmı, eylemin etkisinin beklenenden daha güçlü ve yoğun olduğunu vurgulamaktadır.
3- Zamanlama: Üç misli kuralının etkileri hemen görülmeyebilir. Geri dönüş, günler, haftalar, aylar veya hatta yıllar sonra olabilir. Bu gecikme, bazı insanlar için kuralın geçerliliğinden şüphe etmesine neden olsa da, bu süre zarfında farklı olayların birleşmesiyle sonuçların daha karmaşık ve güçlü bir şekilde ortaya çıkabileceğini savunanlar da vardır.
Özetle; üç misli kuralı, eylemlerimizin sonuçlarını anlamamıza yardımcı olmak için tasarlanmış bir prensiptir. Kötü eylemlerden kaçınmamızı ve iyiliğe odaklanmamızı teşvik eder. Ancak, kuralın işleyişinin kesin mekanizması veya zamanlaması konusunda net bir bilimsel veya evrensel olarak kabul görmüş bir açıklama yoktur. Bu daha çok bir metafizik veya manevi bir inanç sistemidir.
NEDEN 3 (ÜÇ) MİSLİ?
Numerolojide Üç: 3 rakamı, yaratıcılık, sanat, kendini ifade etme yeteneği ve üretkenlikle ilişkilendirilir. Ayrıca, bu sayı yakın zamanda yeni başlangıçlar yapma, büyüme ve çok yönlülüğü simgeler. Üç sayısı, hayatta neşe ve sihir arayışını temsil eder. Üç ayrıca geçmiş, şimdiki zaman ve geleceği temsil ettiği için bir zaman belirleyicisidir.
RUH, ZİHİN VE BEDEN
Üç kat yasasına daha derinlemesine baktığımızda, birine küfretmek gibi kötü bir şey yaparsak, bunun belli bir düzeyde bize üç kat olarak geri döndüğü söylenebilir. Eylemlerimiz olumlu değilse ve diğer insanlara zarar verecek şeyler yaparsak, kendimize, çevremize, tanrılarımıza, yani her şeye zarar vermiş oluruz. Başkalarına zarar vererek hem dışsal hem de içsel olarak üç yönlü bir acıya neden oluyoruz. Yani fiziksel, zihinsel ve ruhsal benliğimize zarar veriyoruz.
Örneğin: Birine beddua ettiğimizde, bu öfkeye tutunarak kendimizi fiziksel olarak etkileriz. Bu bizi zihinsel olarak etkiler ve eğer bedduamız gerçekten işe yararsa, bizi daha fazla beddua etme yoluna bile götürebilir. Bu da bu tür davranışların pekişmesine ve içimizdeki öfkenin güçlenmesine yol açarak fiziksel ve zihinsel olarak daha fazla acı çekmemize neden olur. Çevremizdeki dünyanın olumlu yanlarını görmek yerine bu öfkeye tutunarak ve onu besleyerek sık sık derin bir depresyona girebiliriz. Öfkeli insanlar haline geliriz. Tüm bunlar ruhsal açıdan da bizi etkiler, çünkü kendi dışımızda bir tanrının varlığını inkar etmiş oluruz. Bu durum dünyaya bakış açımızı ciddi şekilde sınırlandırır ve hem içimizde hem de dışımızda acı çekmemize neden olan ve giderek artan aşağı doğru bir davranış sarmalını devam ettirir.
Üç misli kuralı, bir eylemin, sözün veya düşüncenin üç katı büyüklükte geri döneceği düşüncesine dayanan bir wicca öğretisidir. Bu, hem olumlu hem de olumsuz durumlar için geçerlidir. Birine iyilik yaptığınızda üç katı iyilik, zarar verdiğinizde ise üç katı zarar size geri dönebilir.
Üç misli kuralı, birçok felsefi ve manevi sistemde, özellikle de doğa yasası ve karma kavramları ile ilişkilendirilir. Karma yasasına benzer şekilde, neden-sonuç ilişkisine dayanır. Fakat karma gibi geçmiş veya gelecek yaşamı içerisinde barındırmaz, bulunduğunuz yaşam içerisini barındırır.
Üç misli kuralının işleyişine dair birkaç yaygın bakış açıları:
1- Eylem ve Niyet: Yaptığınız her eylem, bir niyetle birlikte gelir. Birçok kişi, niyetin üç misli kuralında çok önemli olduğunu savunur. İyi niyetle yapılan bir eylem, olumlu sonuçlar doğururken, kötü niyetle yapılan bir eylem, olumsuz sonuçlar doğurabilir, hatta iyi niyetli bir eylem bile, yanlış niyetle yapılırsa olumsuz sonuçlara yol açabilir.
2- Karma ile Bağlantı: En yaygın yorumlardan biri, üç misli kuralının karma yasasıyla yakından ilişkili olduğudur. Yaptığınız her eylem, bir tür enerji veya titreşim yayar ve bu enerji, zaman içinde size geri döner. İyi eylemler, iyi sonuçlar getirir; kötü eylemler ise kötü sonuçlar getirir. "Üç katı" kısmı, eylemin etkisinin beklenenden daha güçlü ve yoğun olduğunu vurgulamaktadır.
3- Zamanlama: Üç misli kuralının etkileri hemen görülmeyebilir. Geri dönüş, günler, haftalar, aylar veya hatta yıllar sonra olabilir. Bu gecikme, bazı insanlar için kuralın geçerliliğinden şüphe etmesine neden olsa da, bu süre zarfında farklı olayların birleşmesiyle sonuçların daha karmaşık ve güçlü bir şekilde ortaya çıkabileceğini savunanlar da vardır.
Özetle; üç misli kuralı, eylemlerimizin sonuçlarını anlamamıza yardımcı olmak için tasarlanmış bir prensiptir. Kötü eylemlerden kaçınmamızı ve iyiliğe odaklanmamızı teşvik eder. Ancak, kuralın işleyişinin kesin mekanizması veya zamanlaması konusunda net bir bilimsel veya evrensel olarak kabul görmüş bir açıklama yoktur. Bu daha çok bir metafizik veya manevi bir inanç sistemidir.
NEDEN 3 (ÜÇ) MİSLİ?
RUH, ZİHİN VE BEDEN
Örneğin: Birine beddua ettiğimizde, bu öfkeye tutunarak kendimizi fiziksel olarak etkileriz. Bu bizi zihinsel olarak etkiler ve eğer bedduamız gerçekten işe yararsa, bizi daha fazla beddua etme yoluna bile götürebilir. Bu da bu tür davranışların pekişmesine ve içimizdeki öfkenin güçlenmesine yol açarak fiziksel ve zihinsel olarak daha fazla acı çekmemize neden olur. Çevremizdeki dünyanın olumlu yanlarını görmek yerine bu öfkeye tutunarak ve onu besleyerek sık sık derin bir depresyona girebiliriz. Öfkeli insanlar haline geliriz. Tüm bunlar ruhsal açıdan da bizi etkiler, çünkü kendi dışımızda bir tanrının varlığını inkar etmiş oluruz. Bu durum dünyaya bakış açımızı ciddi şekilde sınırlandırır ve hem içimizde hem de dışımızda acı çekmemize neden olan ve giderek artan aşağı doğru bir davranış sarmalını devam ettirir.
