Panopolis'li Zosimus

Simya üzerine bilinen en eski kitapları yazdı ve buna Yunanca "elle yapılan şeyler" anlamına gelen "Cheirokmeta" adını verdi. Bu eserin parçaları orijinal Yunanca dilinde günümüze ulaşmıştır ve Süryanice veya Arapçaya çevirilerde . Muhtemelen MS 7. veya 8. yüzyılda Konstantinopolis'te bir araya getirilen ve kopyaları Venedik ve Paris'teki el yazmalarında bulunan simya yazılarının bir özetinde temsil edilen yaklaşık 40 yazardan biridir.


Panopolisli Zosimos'un Simyası

Zosimos, "suların bileşimi, hareket, büyüme, bedenlenme ve bedenden ayrılma, ruhları bedenlerden çekme ve ruhları bedenler içinde birleştirme" çalışması olarak simyanın ilk tanımlarından birini sağladı.

Genel olarak, Zosimos'un simya anlayışı, Hermetik ve Gnostik maneviyatların etkisini yansıtır. Düşmüş meleklerin evlendikleri kadınlara metalurji sanatlarını öğrettiklerini iddia etti, bu fikir Enoch Kitabında da kaydedildi ve daha sonra Yuhanna'nın Gnostik Apocryphon'unda tekrarlandı. Syncellus tarafından korunan bir parçada Zosimos şunları yazmıştır:

Kadim ve ilahi yazılar, meleklerin kadınlara aşık olduğunu söyler; ve aşağı inerek onlara doğanın tüm işlerini öğretti. Bu nedenle, bu sanatlarla ilgili ilk gelenek, chema onlardan gelir; çünkü bu kitaba chema adını verdiler ve dolayısıyla kimya bilimi adını aldı.


Dış metalik dönüşüm süreçlerinin -kurşun ve bakırın gümüş ve altına dönüşümlerinin her zaman içsel bir arınma ve kefaret sürecini yansıttığı söylenirdi. Zosimos, Mısırlı Sophe'nin ve İbranilerin ve Sabaoth Güçlerinin İlahi Üstadı'nın gerçek Kitabı ile ilgili çalışmasında şunları yazdı:

İki ilim ve iki hikmet vardır, Mısırlılarınki ve İbranilerin ki, ki bunlar ilahi adalet tarafından tasdik edilmiştir. En mükemmel olanın ilmi ve hikmeti ikisine de hakimdir. Her ikisi de eski zamanlarda ortaya çıkar. Kökenleri kralsızdır, özerktir ve önemsizdir; maddi ve bozulabilir bedenlerle ilgilenmez, garip etkilere boyun eğmeden, dua ve ilahi lütuf ile desteklenerek çalışır.

Kimyanın sembolü, elementlere bağlı ilahi ruhu temizleyen ve kurtaran ve ilahi ruhu etle karışımından kurtaran ustaları tarafından yaratılıştan alınmıştır.

Güneş, tabiri caizse, ateşin çiçeği ve (aynı anda) göksel güneş, dünyanın sağ gözü olduğu için, bakır çiçek açtığında - yani saflaşarak altın rengini aldığında - bir altın olur. Güneş cennetin kralı olduğu gibi, yeryüzünün kralı olan karasal güneş.




kaynak;

Gayet başarılı bir yazı olmuş. Eline sağlık.

Eline, emeğine sağlık!