Kaworu Nagisa
Karga
Sekhmet
Sekhmet (Sakhmet) bilinen en eski Mısır tanrılarından biridir. Adı antik Mısırda "güç, kuvvet" anlamına gelen bir sözcük olan "Sekhem" den türetilmiştir ve genellikle "Tek Güçlü" veya "Güçlü Olan" olarak tercüme edilir. Bazen aslan başlı bir kadın olarak tasvir edilirken zaman zaman başındaki güneş diski ile de tasvir edildiği görülür. Onun oturur vaziyetteki heykellerinde elinde yaşam "ankh"ını tuttuğu görülür fakat yürürken ya da ayakta durduğunda genellikle kuzey ile bağlantılı olduğunu düşündüren papirüs (kuzey ya da Aşağı Mısır'ın sembolü) ağacından oluşturulmuş bir asa tutar. Ancak bazı akademisyenler bu ilahenin aslanların daha bol olduğu bir bölge olan Mısır'ın güneyindeki Sudan'dan taşındığını iddia ediyorlar.
O sık sık Hathor'la (sevinç, müzik, dans, cinsel tutku, hamilelik ve doğum tanrıçası) ilişkilendirilmişti. Bu ortaklıkta dostu Hathor'un sert bir yönü olarak görüldü. 2. Amenemhet tarafından Sekhmet-Hathor'a, Kom el Hisn'de (Batı Deltası'ndaki Imau) bir tapınak inşa edildi ve burada Hathor ile Sekhmet "Imau'nun Hanımı" olarak anıldı. Imau, doğuya doğru kaymış olan Nil'in bir kolunun yakınında bulunuyordu ama eski zamanlarda bu kasaba Libya sınırına giden yolda çölün kenarındaydı. Açıkçası Sekhmet'in bu sınırı koruyacağı umuluyordu.
Sekhmet'in ana tarikat merkezi onun yoldaşı Ptah (yaratıcı) ve Nefertum (şifacı) ile birlikte ona "yıkıcı" olarak tapıldığı Memphis'te (Men Nefer) bulunuyordu.
Sekhmet gün ortası güneşinin kurutan sıcaklığı ile temsil edildi. Bu açıdan bazen “Nesert” yani alev olarak adlandırıldı ve korkunç bir tanrıçaydı. Ancak arkadaşları için vebayı önleyebilirdi. Doktorların koruyucusuydu. Şifacılar ve rahipler yetenekli doktorlar haline gelmişlerdi. Sonuç olarak bazen “terörün tanrısı” olarak adlandırılan korkunç tanrı, “yaşam kadını” olarak da biliniyordu. Sekhmet'den Ölüler Kitabı'nda hem yaratıcı hem de yıkıcı bir güç olarak bir çok kez bahsetmişti ama her şeyden önce o Ma'at'ın (Denge yada Adalet) koruyucusuydu.
Ayrıca "Vebanın Hanımefendisi" ve çölle uyumlu olduğunu gösteren bir biçimde "Kızıl Leydi" olarak da biliniyorken onu kızdıranlara karşı veba gönderebileceği düşünülüyordu. İktidarının merkezi Mempis'ten Tibet üçlüsünün krallığına kaydığında (Amun, Mut, ve Khonsu) Sekhmet'in nitelikleri bazen bir aslan biçimini alan Mut'un içine çekildi.
O ayrıca "Ra'nın gözü" unvanı verilen tanrıçalarla da ilişkiliydi. Efsaneye göre Ra öfkelendi, çünkü insanlık yasalarını takip etmiyor ve Ma'at'ı (adalet veya denge) korumuyordu. Kızının bir yönü olan "Ra'nın gözü"nü göndererek insanlığı cezalandırmaya karar verdi. Kaşlarındaki bir üreden Hathor'u yolarak onu aslan şeklinde dünyaya gönderdi. Sekhmet "Ra'nın Gözü" oldu ve onun yıkımını başladı. Tarlalar insan kanıyla doldu. Ancak Ra zalim bir tanrı değildi ve katliamın görüntüsü pişman olmasına neden oldu. Ra ona durmasını emretti ama o kana susamıştı ve dinlemiyordu. Ra, yoluna 7,000 sürahi bira ve nar suyunu yoluna döktü. O kanı içti, çok sarhoş oldu ve üç gün boyunca uyudu. Uyandığı zaman ise insanları katletme arzusu dağıldı ve insanlık kurtarıldı. Efsanenin başka bir versiyonunda ise Ptah uyanışta gördüğü ilk şeydir ve anında ona aşık olur. Onların birliği (yaratılış ve yıkım) Nefertum'u (şifa) yaratır ve Ma'at'ı yeniden kurar.
Her yıl Hathor-Sekhmet'in bayram gününde insanlığın kurtuluşu anıldı. Herkes nar suyuyla lekelendirilmiş bira içti ve "Tanrıça ve ölümün hanımefendisi, merhametli olan, isyanın yıkıcısı, büyülü olan" sıfatlarıyla ona taptılar. Batıya bakan Sekhmet heykeli kırmızı renkte giyindirilirken, doğuya bakan Bast yeşil renkte giydirilir. Bast bazen Sekhmet'in muadili (ya da efsaneye bağlı olarak ikizi) olarak görülüyordu. Sekhmet Yukarı Mısır'ı temsil ederken Bast Aşağı Mısır'ı temsil ediyordu.
Sekmet krallık ile de yakından ilişkiliydi. Sıklıkla firavunun ve piramit metinlerinin koruyucusu olan aslan tanrı Maahes'in annesi olarak tanımlanıyordu ve Firavun'un Sekhmet tarafından tasarlandığını ileri sürülüyordu. Örneğin bir kabartma Sekhmet tarafından emzirilen Firavun Niuserre'yi tasvir eder. Bu antik efsane Seti Tapınağındaki Yeni Krallık kabartmalarında yankılanır. Burada Hathor tarafından emzirilen firavun tasviri vardır ve "Sekhmet'in malikanesinin hanımı" başlığı yazılıdır. 2. Ramses (Seti'nin oğlu) onu savaştaki gücünün bir sembolü olarak kabul etti. Kadesh Muharebesini tasvir eden duvar süslerinde Sekhmet atın üstündedir ve alevleri düşman askerlerini yakmaktadır. Ancak özellikle bir Firavun'un Sekhmet ile ilgili takıntısı olduğu görülmektedir. 3. Amenhotep (Akhenaten'ın babası) Karnak'taki Büyük Amun Tapınağı'nın güneyinde Mut'un tapınağının bulunduğu semtte yüzlerce Sekhmet heykeli yaptırdı. Yılın her günü için bir tane olduğu ve her gün kurbanlar sunulduğu düşünülüyor.
Alıntı.
Sekhmet (Sakhmet) bilinen en eski Mısır tanrılarından biridir. Adı antik Mısırda "güç, kuvvet" anlamına gelen bir sözcük olan "Sekhem" den türetilmiştir ve genellikle "Tek Güçlü" veya "Güçlü Olan" olarak tercüme edilir. Bazen aslan başlı bir kadın olarak tasvir edilirken zaman zaman başındaki güneş diski ile de tasvir edildiği görülür. Onun oturur vaziyetteki heykellerinde elinde yaşam "ankh"ını tuttuğu görülür fakat yürürken ya da ayakta durduğunda genellikle kuzey ile bağlantılı olduğunu düşündüren papirüs (kuzey ya da Aşağı Mısır'ın sembolü) ağacından oluşturulmuş bir asa tutar. Ancak bazı akademisyenler bu ilahenin aslanların daha bol olduğu bir bölge olan Mısır'ın güneyindeki Sudan'dan taşındığını iddia ediyorlar.
O sık sık Hathor'la (sevinç, müzik, dans, cinsel tutku, hamilelik ve doğum tanrıçası) ilişkilendirilmişti. Bu ortaklıkta dostu Hathor'un sert bir yönü olarak görüldü. 2. Amenemhet tarafından Sekhmet-Hathor'a, Kom el Hisn'de (Batı Deltası'ndaki Imau) bir tapınak inşa edildi ve burada Hathor ile Sekhmet "Imau'nun Hanımı" olarak anıldı. Imau, doğuya doğru kaymış olan Nil'in bir kolunun yakınında bulunuyordu ama eski zamanlarda bu kasaba Libya sınırına giden yolda çölün kenarındaydı. Açıkçası Sekhmet'in bu sınırı koruyacağı umuluyordu.
Sekhmet'in ana tarikat merkezi onun yoldaşı Ptah (yaratıcı) ve Nefertum (şifacı) ile birlikte ona "yıkıcı" olarak tapıldığı Memphis'te (Men Nefer) bulunuyordu.
Sekhmet gün ortası güneşinin kurutan sıcaklığı ile temsil edildi. Bu açıdan bazen “Nesert” yani alev olarak adlandırıldı ve korkunç bir tanrıçaydı. Ancak arkadaşları için vebayı önleyebilirdi. Doktorların koruyucusuydu. Şifacılar ve rahipler yetenekli doktorlar haline gelmişlerdi. Sonuç olarak bazen “terörün tanrısı” olarak adlandırılan korkunç tanrı, “yaşam kadını” olarak da biliniyordu. Sekhmet'den Ölüler Kitabı'nda hem yaratıcı hem de yıkıcı bir güç olarak bir çok kez bahsetmişti ama her şeyden önce o Ma'at'ın (Denge yada Adalet) koruyucusuydu.
Ayrıca "Vebanın Hanımefendisi" ve çölle uyumlu olduğunu gösteren bir biçimde "Kızıl Leydi" olarak da biliniyorken onu kızdıranlara karşı veba gönderebileceği düşünülüyordu. İktidarının merkezi Mempis'ten Tibet üçlüsünün krallığına kaydığında (Amun, Mut, ve Khonsu) Sekhmet'in nitelikleri bazen bir aslan biçimini alan Mut'un içine çekildi.
O ayrıca "Ra'nın gözü" unvanı verilen tanrıçalarla da ilişkiliydi. Efsaneye göre Ra öfkelendi, çünkü insanlık yasalarını takip etmiyor ve Ma'at'ı (adalet veya denge) korumuyordu. Kızının bir yönü olan "Ra'nın gözü"nü göndererek insanlığı cezalandırmaya karar verdi. Kaşlarındaki bir üreden Hathor'u yolarak onu aslan şeklinde dünyaya gönderdi. Sekhmet "Ra'nın Gözü" oldu ve onun yıkımını başladı. Tarlalar insan kanıyla doldu. Ancak Ra zalim bir tanrı değildi ve katliamın görüntüsü pişman olmasına neden oldu. Ra ona durmasını emretti ama o kana susamıştı ve dinlemiyordu. Ra, yoluna 7,000 sürahi bira ve nar suyunu yoluna döktü. O kanı içti, çok sarhoş oldu ve üç gün boyunca uyudu. Uyandığı zaman ise insanları katletme arzusu dağıldı ve insanlık kurtarıldı. Efsanenin başka bir versiyonunda ise Ptah uyanışta gördüğü ilk şeydir ve anında ona aşık olur. Onların birliği (yaratılış ve yıkım) Nefertum'u (şifa) yaratır ve Ma'at'ı yeniden kurar.
Her yıl Hathor-Sekhmet'in bayram gününde insanlığın kurtuluşu anıldı. Herkes nar suyuyla lekelendirilmiş bira içti ve "Tanrıça ve ölümün hanımefendisi, merhametli olan, isyanın yıkıcısı, büyülü olan" sıfatlarıyla ona taptılar. Batıya bakan Sekhmet heykeli kırmızı renkte giyindirilirken, doğuya bakan Bast yeşil renkte giydirilir. Bast bazen Sekhmet'in muadili (ya da efsaneye bağlı olarak ikizi) olarak görülüyordu. Sekhmet Yukarı Mısır'ı temsil ederken Bast Aşağı Mısır'ı temsil ediyordu.
Sekmet krallık ile de yakından ilişkiliydi. Sıklıkla firavunun ve piramit metinlerinin koruyucusu olan aslan tanrı Maahes'in annesi olarak tanımlanıyordu ve Firavun'un Sekhmet tarafından tasarlandığını ileri sürülüyordu. Örneğin bir kabartma Sekhmet tarafından emzirilen Firavun Niuserre'yi tasvir eder. Bu antik efsane Seti Tapınağındaki Yeni Krallık kabartmalarında yankılanır. Burada Hathor tarafından emzirilen firavun tasviri vardır ve "Sekhmet'in malikanesinin hanımı" başlığı yazılıdır. 2. Ramses (Seti'nin oğlu) onu savaştaki gücünün bir sembolü olarak kabul etti. Kadesh Muharebesini tasvir eden duvar süslerinde Sekhmet atın üstündedir ve alevleri düşman askerlerini yakmaktadır. Ancak özellikle bir Firavun'un Sekhmet ile ilgili takıntısı olduğu görülmektedir. 3. Amenhotep (Akhenaten'ın babası) Karnak'taki Büyük Amun Tapınağı'nın güneyinde Mut'un tapınağının bulunduğu semtte yüzlerce Sekhmet heykeli yaptırdı. Yılın her günü için bir tane olduğu ve her gün kurbanlar sunulduğu düşünülüyor.
Alıntı.