Stonehenge Tarihçesi

Stonehenge Tarihçesi

stonehengee.jpg

Stonehenge, İngiltere'nin Wiltshire kenti Salisbury Düzlüğü'nde bulunan Amesbury'nin 3 kilometre batısında yer alan tarih öncesi bir anıttır. Yapı her biri yaklaşık 4.1 m yüksekliğinde, 2.1 m genişliğinde ve yaklaşık 25 ton ağırlığında bir dikili taş halkasından oluşur. Taşlar, İngiltere'deki en yoğun Neolitik ve Tunç Çağı anıtları kompleksinin ortasında bulunmaktadır. Anıtın neden yapıldığı hâlâ tam olarak bilinmese de, eskiden çevresinde dini yapılar bulunduğu tespit edilmiştir. Arkeologlar, bu yapının MÖ 3000 ve MÖ 2000 arasında yapıldığına inanıyor. Radyokarbon tarihleme yöntemi, ilk Birleşik Krallık'taki en popüler yapılardan biri olan Stonehenge, İngilizlerin kültürel simgesi olarak kabul edilir. Tarihi anıtları koruma yasasının İngiltere'de ilk kez başarıyla yürürlüğe girdiği 1882'den beri yasal olarak korunan bir Antik Anıt olmuştur. Site ve çevresi 1986 yılında UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'ne eklenmiştir. Stonehenge, Kraliyet'e aittir ve English Heritage tarafından yönetilmektedir; çevredeki arazi ise National Trust'a aittir. Stonehenge’in, Neolitik çağ döneminde şekillenmeye başladığı, günümüzdeki yapı geometrisini Bronz çağında aldığı düşünülmektedir. Kısaca Stonehenge anıtının birkaç çağ boyunca, bir kaç kademeden oluşturulduğu söylenebilir. Bunun nedeni ise yapılan çalışmalarda Stonhenge'in etrafında hendek ve toprak bandı bulunması ve bunun M.Ö. 3500 yılarında tarihlenmesidir. Stonehenge anıtında görülen 93 adet taş vardır. Bu dairesel anıtın konumu, yaz dönencesine doğru konumlandırılmıştır. Stonehenge anıtının bulunduğu ovanın büyük bir mezarlık olduğu bilinmektedir. Örneğin 2013 yılında yapılan kazılarda çokça insanın yakılmış kemikleri bulunmuştur. Aslında bu kalıntılar 1920 yılında William Hawley tarafından bulunmuş ve 1935 yılında Aubrey Hole 7 denilen deliklere tekrar gömülmüştür. Stonehenge'deki taşlar, büyük bir değişimin yaşandığı tarih öncesi bir zamanda inşa edilmişti, yeni "Beaker" tarzı çanak-çömlek stilleri ve metal işleme bilgisi ile birlikte bireylerin mezar eşyaları kıtadan gelmekteydi. Yaklaşık MÖ 2400'den itibaren Amesbury Okçusu gibi iyi döşenmiş Beaker mezarları anıt yakınlarında bulunmaktadır. Stonehenge'deki sarsenlerden dördü, balta başlarını ve birkaç hançeri tasvir eden yüzlerce oymayla süslenmiştir. Bunlar, MÖ 1750-1500 yıllarına tarihlenen Arreton Down tipi bronz baltalar gibi görünmektedirler.

Paralı yollar ve Salisbury demiryolu, Stonehenge'e çok daha fazla ziyaretçi getirmiştir. stonehenge.jpg1880'lerden itibaren, çeşitli taşlar ahşap direklerle desteklenmişti, ancak 1900'de bir sarsıntıyla dikey sarsen taşlarının üstündeki yatay bluestone'lar düştüğünde, ziyaretçilerin güvenliği konusundaki endişeler arttı. Bölgenin o zamanki sahibi Edmund Antrobus, Society of Antiquaries'in yardımıyla 1901'de en yüksek trilithon'un yeniden dikilmesini organize etti. Bu Stonehenge'i korumak ve restore etmek için bir dizi kampanyanın başlangıcıydı. Stonehenge'in yeni yapımında iki tip taş kullanıldı; sarsen ve bluestone. Stonehenge'in kuzeyindeki alanda büyük miktarlarda sarsen ve bluestone artık malzemesi ve kırık çekiç taşları bulundu. Stonehenge'de bulunan çeşitli boyutlarda arsen ve çakmaktaşı çekiç taşlarının daha büyük olanları; taşı kabaca yontmak ve kırmak için, daha küçük olanlar ise yüzeyleri şekillendirmek ve düzleştirmek için kullanıldı. Stonehenge anıtı, yazılı kayıt yapmayan bir kültür tarafından bize miras bırakılmış olduğu için, nasıl inşa edildiği ve hangi amaçlar için kullanıldığı ancak varsayılmaktadır. At nalı biçiminde Trilithon taşları, topuk taşı, özellikle en büyük Trilithon taşı; kış ve yaz gündönümlerine hizalanmıştır. En yaygın bilinen teori, mezarlık alanının ortasında, ölen kişileri kutsayan bir kutsama alanı, bir tapınak olmasıdır. Alanın kullanım amacı konusunda bir çok teori bulunmaktadır. Teorilerden birisi buranın aslında bir iyileşme yeri, şifa dağıtan bir yer olduğu yönündedir. Yapılan araştırmalara göre alanda bulunan taşlar olağandışı akustik özellikler göstermektedir. Taşlara vurulduğunda yüksek düzeyde ses çıkmaktadır. Antik kültürlerde ses halkalarının insanda iyileştirme özelliğine inanılmaktadır ki bu da bahsedilen iyileştirme yeri tezini desteklemektedir.
Stonehenge anıtı tarih, medeniyetler, astroloji, ritüeller ve bilim konularına meraklı her insanın keşfettiği veya keşfetmesi gereken gizemli bir yer, bir kutsal alandır. Şu ana kadar yapılan çalışmalar gösteriyor ki Stonehenge anıtı Dünya Mirası Alanı bir tapınak olarak yapılmıştır. Asılı taşlar anlamına gelen Stonehenge, İngiltere’nin Wiltshire bölgesinde, Salisbury düzlüğünde, Neolitik Taş devri ile Bronz çağı arasında kademeli olarak inşa edilmiştir. Şanlıurfa’da Göbeklitepe bulunana kadar dünyanın en eski tapınak alanı olma ünvanını, Göbeklitepe’nin keşfinden sonra elinden kaptırmıştır. 1897'de İngiliz Savunma Bakanlığı tarafından Stonehenge düzlüğünün bir kısmı askeri talim yeri olarak kullanılmak üzere satın alınmıştır. 1800’lerin ilk çeyreğinden 1915’e kadar alanın sahibi olan Sir Edmund Antrobus, 1901 yılında yan yatmış olan en yüksek trilithonun yeniden ayağa kaldırılması için bir çalışma organize etmiştir.
Stonehenge dinsel veya mistik unsurlar için tasarlanmış olsa da, yapının gündönümleri ve diğer göksel olayların izlendiği bir gözlemevi işlevi de vardır. Yapısı ve sırları itibariyle burası astroloji, astronomi ve paganizmle ilişkilendirilmektedir. Özellikle kış gündönümünde, Eylül’de, droid’ler ve paganların torunları özel izinle Stonehenge’in içine girebilmekte ve gündönümünü izleyerek ayinlerini yapmaktadır, bu turlara dışardan da katılım mümkündür.
Vikipedia ve çeşitli sitelerden alıntılar yapılarak düzenlenmiştir.
 
Üst