Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlerim bir bakıma; bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin, şölenlerin, ayinlerin, yortuların dışında...
Sana geldim,
Ayaklarına kapanmaya geldim, af dilemeye geldim. Affa layık olmasam da..
Uzatma dünya sürgünümü benim.
Güneşi bahardan koparıp,
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah! Uzatma dünya sürgünümü benim.
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil,
Ayaklarımdan belli.
Lambalar eğri,
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış, atın son hayali..
Ev miras değil, mirasın hayaleti.
Ey gönlümün doğurduğu,
Büyüttüğü, emzirdiği...
Kuş tüyünden ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde,
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği,
Sevgili
En sevgili,
Ey sevgili.
Uzatma dünya sürgünümü benim,
Bütün şiirlerde söylediğim sensin.
Sana dedimse sen Leyla dedimse sensin.
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin, Belkıs'ın.
Boşunaydı saklamaya çalışmam,
Öylesine aşikarsın, bellisin.
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için,
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini.
Ey gönüllerin en yumuşağı, en derini...
Sevgili
En sevgili,
Ey sevgili.
Uzatma dünya sürgünümü benim.
Yıllar geçti, sapan ölümsüz iz bıraktı toprakta.
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında.
Çatı katlarında, bodrum katlarında.
Gölgemdi gecemi aydınlatan eşsiz lamba.
Hep Kanlıca'da Emirgan'da,
Kandilli'nin kursuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında, yazında.
Şimdi onun birden bire gelen sonbaharında
Sana geldim,
Ayaklarına kapanmaya geldim. Af dilemeye geldim, affa layık olmasam da..
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili,
Ey sevgili.
Uzatma dünya sürgünümü benim,
Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında.
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında.
Güneşin karardığını gördüm Konstantin duvarında.
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında.
Gölgendi yansıyıp duran Bengisu pınarında.
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda,
Verilmemiş hesapların korkusuyla..
Sana geldim,
Ayaklarına kapanmaya geldim. Af dilemeye geldim, affa layık olmasam da..
Sevgili
En sevgili,
Ey sevgili..
Uzatma dünya sürgünümü benim,
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır.
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır.
Yoktan da vardan da öte bir 'Var' vardır.
Hep suç bende değil, beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır.
Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır.
Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır.
Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır.
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır.
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır.
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır.
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır.
Senden umut kesmem, kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır.
Sevgili
En sevgili,
Ey sevgili...
-Sezai Karakoç