-Element Meditasyonları-
SU
Merhaba,
Bugün sizlere su elementi ile meditasyonu anlatacağım. Su elementi, harmoni yakalanması zor olan ve kendimize dürüst olmamız gereken bir element.
Canlıların büyümesini ve gelişmesini sağlayan su, duruluğu, ilerlemeyi ve gelişimi sembolize eder. Her canlının içinde bulunur, kaynaktır.
Şifa verdiği ve iyileştirdiği kadar yıkıcılığı ve boğuculuğu da vardır. Onun güzelliği, tüm evrendeki güzelliklerle eşleştirilmiştir. Kabullenişi ve akışı anlamamızı sağlar.
Bu element, saklayacak şeyleri olanları korkutur... Kabullenenleri çok güzel diyarlara götürür.
Hava'dan sonra en sevdiğim element olan suya karşı hislerim, onu hatırladıkça ve ona dokundukça kalbimi heyecanlandırıyor.
...
Başlayalım!
Kendinizi rahat hissedebileceğiniz bir yere geçin. Su elementi ile temasta olmak istiyorsanız duşta, denizde, deniz kenarında, gölde ya da havuzda yapabilirsiniz. Bu imkanlarınız yoksa eğer, yanınıza bir kapta su getirebilirsiniz. Ben cam kapları tercih ediyorum... Bardak gibi. Eğer etrafınızda su yoksa, merak etmeyin,
içinizde yeteri kadar var.
Gözlerinizi kapatın.
Ve..
Düşmeye başlayın.
Ruhunuzun altında bir okyanus var. Ona ulaşana kadar havada süzüldüğünüzü hayal edin. Düşüyorsunuz ve düştükçe daha derine gidiyorsunuz. Güvenin, kendinize ve içinizdeki okyanusa. Yeteri kadar derinleştikten sonra içinizdeki okyanusa düşeceksiniz. Gözlerinizi açmayın ve fazla heyecanlanıp odağınızı bozmayın. Su ile temas ettiniz, kendi okyanusunuzdasınız. Orada size zarar verebilecek canlıları, yine siz yarattınız. Gerekirse, kendi korkularınızla yüzleşin. Self hipnoz tekniklerini araştırırken kendi oluşturduğum bilinçaltına ulaşma ve korkulardan arınma tekniklerinden biri gibi başlıyor. O tekniği de size anlatacağım... Daha sonra.
Devam edelim,
Su ile buluştunuz, nefes alış verişinizi değiştirmenize gerek yok, su içinize doldukça daha rahat nefes aldığınızı fark edeceksiniz.
Korkmazsanız siz içinizi, içiniz de sizi kabul edecektir.
Karanlık... etrafta hiç bir şey göremiyorsunuz fakat suyun ağırlığını hissedebiliyorsunuz. Sizi saran ve kollarınızı kaldırırken hissettiğiniz soğuk su, içinizle birleşirken siz daha da derine batıyorsunuz. Sırtınızı yüzeye dönün ve daha derine düşmek yerine daha derine doğru yüzün. Etrafınızı gözlemleyebilirsiniz. Derinleştikçe yaşadığınız duygular değişecek, nostaljikleşecektir. Bu oldukça doğal bir durum, yaptıkça daha rahat derine inecek hatta balıklama gireceksiniz. Siz ilerledikçe gözünüze bir ışık geliyor, belli belirsiz. Okyanusun dibinden bir ışık süzmesi dikkatinizi geçiyor.
Ona doğru gidin.
Yaklaştıkça ışık huzmesi büyüyor ve bir yarık olduğunu... hayır, bir mağaranın girişi olduğunu görüyorsunuz. İçine girmek için yol almaya devam edin. Diklemesine bir giriş olabilir, enine doğru geniş olabilir.. Herkeste değişkenlik gösterir bu giriş. Girişe iyice yaklaştınız ve girişin devamında farklı bir dünya olduğunu görüyorsunuz. Oldukça boş, oldukça sakin bir yer, sizi bekliyor. Kapıda durup elinizi mağaranın girişine koydunuz, kayanın keskinliğini ve sertliğini hissederken suyun içinde uçuşan saçlarınız ışıl ışıl gözüküyor. Mağaraya girin, hafif ve sakin bir şekilde içeriyi gözlemlemeye başlayın. İçeride ne olduğu da size göre değişeceği için bu detaya girmeyeceğim. Fakat içeride değişmeyen tek şey varsa, o da sizin şekil değiştirmeniz ve bütünleşmeniz için var olan oturak olacaktır. Tam ortada olan ve sizin için hazırlanmış bu oturağı görüyorsunuz.
Ona doğru ilerleyin.
Ve oturun.
Burada tekrar meditasyon moduna geçeceksiniz, bu sefer bedeninizi geride bırakıp, su olarak dışarı çıkacak ve etrafınızdaki boşluğu dolduracaksınız. Bu aşamada etrafınızda diğer su canlılarını görebilirsiniz, su elemental varlıklarını görebilirsiniz, ya da diğer su yaratıklarını ve canlılarını. Onlardan korkmanız için bir sebep yok, size bir şey öğretmek için orada olacaklar. Suyu kontrol etmeyi onlardan öğreneceksiniz belki de...
Su bedeninize geçtikten sonra ellerinizi kaldırın, ve ne kadar uzağa gideceğinizi görmek için bir kulaç atın. Su sizi, istediğiniz yere kadar tek kulaçta taşıyacaktır. Siz ondan farklı değilsiniz, zaten içinizde siz doğduğunuzdan beri olan bir şeyi keşfediyorsunuz. Bu yerde şifa pratikleri yapmak, yıkım büyülerini etüt etmek ya da su ile yapılabilecek diğer şeyleri pratik yapmak mümkün olacaktır. Sadece dinlenmek için bile ulaşabilirsiniz. Eğer dışarıda, bir deniz kenarındaysanız. Size tavsiyem yine önce bu konuma gelmeniz ve sonrasında bu formdayken bedeninize dönüp karşınızdaki denize girmeniz ve meditasyonunuza o şekilde devam etmeniz olacaktır. Zaten bu konumdan da portallar açabileceksiniz.
Temel olarak kalbinizin okyanusuna girişi anlattım. Bu alışılagelmiş olandan farklı bir meditasyon türüdür. Kendi zihnimden bir kapı aralayarak size olabilecek çeşitlendirmeleri göstermek istedim.
Su benim sevgilim, kimse bana onunla nasıl sevişeceğimi öğretemez. İçgüdüsel olarak ona yaklaşır ve sahip olurum. Okyanus saçlarımı okşarken, avuçlarımdan öpen suyu istediğim şekle sokabilirim. O benim ona zarar vermeyeceğimi bilir, ben ise onun zaten bende olduğunu.. ve beni her zaman iyileştireceğini...
Çocukluğumdan beri beni etkileyen bir klibi de sizlerle paylaşmak istiyorum.
V:V
SU
Merhaba,
Bugün sizlere su elementi ile meditasyonu anlatacağım. Su elementi, harmoni yakalanması zor olan ve kendimize dürüst olmamız gereken bir element.
Canlıların büyümesini ve gelişmesini sağlayan su, duruluğu, ilerlemeyi ve gelişimi sembolize eder. Her canlının içinde bulunur, kaynaktır.
Şifa verdiği ve iyileştirdiği kadar yıkıcılığı ve boğuculuğu da vardır. Onun güzelliği, tüm evrendeki güzelliklerle eşleştirilmiştir. Kabullenişi ve akışı anlamamızı sağlar.
Bu element, saklayacak şeyleri olanları korkutur... Kabullenenleri çok güzel diyarlara götürür.
Hava'dan sonra en sevdiğim element olan suya karşı hislerim, onu hatırladıkça ve ona dokundukça kalbimi heyecanlandırıyor.
...
Başlayalım!
Kendinizi rahat hissedebileceğiniz bir yere geçin. Su elementi ile temasta olmak istiyorsanız duşta, denizde, deniz kenarında, gölde ya da havuzda yapabilirsiniz. Bu imkanlarınız yoksa eğer, yanınıza bir kapta su getirebilirsiniz. Ben cam kapları tercih ediyorum... Bardak gibi. Eğer etrafınızda su yoksa, merak etmeyin,
içinizde yeteri kadar var.
Gözlerinizi kapatın.
Ve..
Düşmeye başlayın.
Ruhunuzun altında bir okyanus var. Ona ulaşana kadar havada süzüldüğünüzü hayal edin. Düşüyorsunuz ve düştükçe daha derine gidiyorsunuz. Güvenin, kendinize ve içinizdeki okyanusa. Yeteri kadar derinleştikten sonra içinizdeki okyanusa düşeceksiniz. Gözlerinizi açmayın ve fazla heyecanlanıp odağınızı bozmayın. Su ile temas ettiniz, kendi okyanusunuzdasınız. Orada size zarar verebilecek canlıları, yine siz yarattınız. Gerekirse, kendi korkularınızla yüzleşin. Self hipnoz tekniklerini araştırırken kendi oluşturduğum bilinçaltına ulaşma ve korkulardan arınma tekniklerinden biri gibi başlıyor. O tekniği de size anlatacağım... Daha sonra.
Devam edelim,
Su ile buluştunuz, nefes alış verişinizi değiştirmenize gerek yok, su içinize doldukça daha rahat nefes aldığınızı fark edeceksiniz.
Korkmazsanız siz içinizi, içiniz de sizi kabul edecektir.
Karanlık... etrafta hiç bir şey göremiyorsunuz fakat suyun ağırlığını hissedebiliyorsunuz. Sizi saran ve kollarınızı kaldırırken hissettiğiniz soğuk su, içinizle birleşirken siz daha da derine batıyorsunuz. Sırtınızı yüzeye dönün ve daha derine düşmek yerine daha derine doğru yüzün. Etrafınızı gözlemleyebilirsiniz. Derinleştikçe yaşadığınız duygular değişecek, nostaljikleşecektir. Bu oldukça doğal bir durum, yaptıkça daha rahat derine inecek hatta balıklama gireceksiniz. Siz ilerledikçe gözünüze bir ışık geliyor, belli belirsiz. Okyanusun dibinden bir ışık süzmesi dikkatinizi geçiyor.
Ona doğru gidin.
Yaklaştıkça ışık huzmesi büyüyor ve bir yarık olduğunu... hayır, bir mağaranın girişi olduğunu görüyorsunuz. İçine girmek için yol almaya devam edin. Diklemesine bir giriş olabilir, enine doğru geniş olabilir.. Herkeste değişkenlik gösterir bu giriş. Girişe iyice yaklaştınız ve girişin devamında farklı bir dünya olduğunu görüyorsunuz. Oldukça boş, oldukça sakin bir yer, sizi bekliyor. Kapıda durup elinizi mağaranın girişine koydunuz, kayanın keskinliğini ve sertliğini hissederken suyun içinde uçuşan saçlarınız ışıl ışıl gözüküyor. Mağaraya girin, hafif ve sakin bir şekilde içeriyi gözlemlemeye başlayın. İçeride ne olduğu da size göre değişeceği için bu detaya girmeyeceğim. Fakat içeride değişmeyen tek şey varsa, o da sizin şekil değiştirmeniz ve bütünleşmeniz için var olan oturak olacaktır. Tam ortada olan ve sizin için hazırlanmış bu oturağı görüyorsunuz.
Ona doğru ilerleyin.
Ve oturun.
Burada tekrar meditasyon moduna geçeceksiniz, bu sefer bedeninizi geride bırakıp, su olarak dışarı çıkacak ve etrafınızdaki boşluğu dolduracaksınız. Bu aşamada etrafınızda diğer su canlılarını görebilirsiniz, su elemental varlıklarını görebilirsiniz, ya da diğer su yaratıklarını ve canlılarını. Onlardan korkmanız için bir sebep yok, size bir şey öğretmek için orada olacaklar. Suyu kontrol etmeyi onlardan öğreneceksiniz belki de...
Su bedeninize geçtikten sonra ellerinizi kaldırın, ve ne kadar uzağa gideceğinizi görmek için bir kulaç atın. Su sizi, istediğiniz yere kadar tek kulaçta taşıyacaktır. Siz ondan farklı değilsiniz, zaten içinizde siz doğduğunuzdan beri olan bir şeyi keşfediyorsunuz. Bu yerde şifa pratikleri yapmak, yıkım büyülerini etüt etmek ya da su ile yapılabilecek diğer şeyleri pratik yapmak mümkün olacaktır. Sadece dinlenmek için bile ulaşabilirsiniz. Eğer dışarıda, bir deniz kenarındaysanız. Size tavsiyem yine önce bu konuma gelmeniz ve sonrasında bu formdayken bedeninize dönüp karşınızdaki denize girmeniz ve meditasyonunuza o şekilde devam etmeniz olacaktır. Zaten bu konumdan da portallar açabileceksiniz.
Temel olarak kalbinizin okyanusuna girişi anlattım. Bu alışılagelmiş olandan farklı bir meditasyon türüdür. Kendi zihnimden bir kapı aralayarak size olabilecek çeşitlendirmeleri göstermek istedim.
Su benim sevgilim, kimse bana onunla nasıl sevişeceğimi öğretemez. İçgüdüsel olarak ona yaklaşır ve sahip olurum. Okyanus saçlarımı okşarken, avuçlarımdan öpen suyu istediğim şekle sokabilirim. O benim ona zarar vermeyeceğimi bilir, ben ise onun zaten bende olduğunu.. ve beni her zaman iyileştireceğini...
Çocukluğumdan beri beni etkileyen bir klibi de sizlerle paylaşmak istiyorum.
V:V