MEDİTASYON

Gece V

𝓚𝓲𝓷𝓰 𝓸𝓯 𝓥𝓸𝓷
Yönetici
Lider
Meditasyon Nedir ?

Meditasyon, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır.

Meditasyon varlığın içsel kısmı ile ilgilidir.
Zihni, düşünceleri, odakları, enerjisi, ruhu ve varlık ile ilgili diğer alanları kapsar.
Aslına bakarsanız meditasyon uzun bir zincirin kilit noktasıdır.
Bizlerin majisyenler olarak yaptığımız uygulamalarda en önemli unsurumuz odağımızdır. İmajinasyonumuzu daha iyi ve sağlam yapmamız için odaklanmamız gerekir.
Sembolleri doğru ve eksiksiz çizmek için odaklanmamız gerekir,
Enerji aktarımı yapmamız için odaklanmamız gerekir,
İletişime geçiyorsak algılayabilmemiz için odaklanmamız gerekir.
Bu liste böyle uzayıp gider, ancak önemli nokta -odaklanmak- ve bu önemli noktayı geliştirebilmemiz için bize olanak sağlayan en temel şey meditasyondur.
Meditasyon hiçbir şeye odaklanmamaktır denir çoğu zaman. Ancak atlanılan yer bunun söylendiği kadar basit olmaması, özellikle yeni başlayan biri için.
"Zihnini boşalt." , "Hiçbir şey düşünme." gibi söylemler bizleri strese sokmaktan başka bir işe yaramıyor çoğu zaman. O yüzden bundan bahsetmeyeceğim,
Haklı oldukları noktalar var, hiçbir şeye odaklanmamak bir nevi odaklarımızı yataklarına yatırıp uyutmaktır. Ancak zihnin çalışmasını durdurmak imkansıza yakındır.
Hiçbir şeye odaklanmamak için önce tek bir şeye odaklanmak gerekir.
Bu tek şey bir ses olabilir. Gözlerinizi kapattınız ve sadece sesleri dinliyorsunuz, kuş seslerini, müziğinizi (başlangıçta müzikle yapılmasını önermiyorum.), komşunuzun çıkarttığı sesleri, hışırdamaları, dalgaları, hatta daha basiti nefesinizi dinleyebilirsiniz...
Görmek olabilir, bir mum yakıp ışığını görmek, sadece ona odaklanmak. Bir nesneyi görmek, ona odaklanmak. Bir yazıyı ya da bir noktayı görmek, ona odaklanmak olabilir.
Bunları yaparken aklınıza düşünceler gelecektir, onları izleyin. Düşüncelerinizi uzaklaştırmaya ya da zorla kapatmaya çalışmanız onları yay gibi gerecek ve en sonunda fırlatacaktır. Ne düşündüğünüzü 3.bir kişi gibi izlemeye koyulun. Mutlaka düşünceleriniz size fırsat verecektir. Nasıl ki 2 kişinin konuşması bir şekilde biterse, düşünceleriniz de öyle öyle azalacaktır.
Bir diğer yöntem imajinasyonunuza odaklanmanızdır. Dedim ya, meditasyon odaklarınızı dinlendirmektir.
Gün içerisinde sizin birçok odağınız olur, sabah uyandıktan sonra başlar bunlar ve gece uyuyana kadar devam eder.
Sabah uyandınız, saate baktınız, tuvalete gitmeniz gerek, yüzünüzü yıkamalısınız, okula ya da işe geç mi kaldınız, kahvaltı hazır mı, yetişecek mi. Arkadaşlık ilişkileriniz, sevgilinizle aranızda olanlar ya da olacaklar. Ailenizden uzaksanız aileniz, maddi sorunlar...
Bu saydıklarımı saymaya devam edebilirim ancak demek istediğim şeyi anladığınızı düşünüyorum.
Gün içerisinde çok,çok düşünürüz. Meditasyon bunların her birine "HEY, GELİN BAKALIM." deme şeklimizdir. Meditasyonla dinlendirilen bu odaklar uyandığında (yani meditasyon bittiğinde) zamanla yapığınız işe daha iyi odaklanabildiğinizi fark edersiniz. İstediğiniz odağınızı istediğiniz zaman uyutabildiğinizi, bazı odaklarınız uyurken (örneğin aile sorunları ya da sevgiliyle tartışma) diğerlerine, çalışıyorsanız işinize, okuldaysanız dersinize daha iyi odaklanabildiğinizi göreceksiniz.
Yüksek ve bilinçli odaklanma bize hayatımızda gerçekten yardımcı olacak bir olgu.
Ancak meditasyonun getirileri bununla da bitmez.
Meditasyonu kavramış, algılamış ve hayatına bir kaç ay dahi olsa katmış biri, bunun beden ve beyin üzerindeki rahatlatıcı etkisini deneyimlemiştir. Sinir sistemi gerginlikten kurtulup, daha dengeli olmuş, zor durumların üstesinden gelme yeteneği gelişmiş, beden ve beyinde enerji artmış, bilinç berraklaşmıştır.
Düzenli olarak meditasyon yapan bir kişinin uyku ve yaşam kalitesinde de artışlar olur.
Konsantrasyonun artması ve kolaylaşması, kişinin ilişkilerine de yansır.
Kişinin kendisi ile ve dünya ile olan ilişkilerinde rahat olması, diğer kişilerle olan ilişkilerini de kolaylaştırır.
Zihninizi daha iyi tanıdıkça, kafanıza takmamanız gereken sorunları kafanıza taktığınızı ve bunları uzaklaştırdığınızda yani bunlardan arındığınızda (ki bu arınma önce onları ve aslında ne kadar önemsiz olduklarını görmekle başlar) ne kadar rahatlayıp canlılaştığınızı göreceksiniz.
Baskı ve gerginliğin kalkmasını izleyen benliğin gelişmesi ile sevgi ve şefkat duyguları yeşerir. Yaşam daha akıcı ve zorlamasız, aynı zamanda daha sevinçli ve mutlu olur.
Diğer değinmem gereken nokta ise meditasyonun yalnızca oturup gözlerimizi kapatarak yaptığımız bir eylem olmadığı. Meditasyonunuzu siz seçersiniz demem kısmen doğru olabilir.
Asıl amaç zihni ve odakları dinlendirmek olduktan sonra, sizin kitap okumanız, yemek yapmanız dahi bir nevi meditasyon sayılır.
Tabi farklı amaçlı meditasyonlar da var ; Örneğin çakralarımızı düzenleme amacıyla yaptığımız meditasyonlar. Onlarda belirli şekilde bir oturuş gereklidir, bunun sebebine meditasyon başlığı altında açacağım diğer konularda değineceğim.
Meditatif duruma, yürürken, çalışırken veyahut benim bu yazıyı yazarken yaptığım gibi bir işle meşgulken de geçebilirsiniz.
Mudralar, mantralar ya da tütsüler gibi metaryaller aracılığı ile yapılan meditasyon tekniklerini de diğer konularda paylaşacağım.

Son olarak meditasyonla alakalı sorularınızı bu konu altında sorabilirsiniz.
 
“... asıl amaç zihni ve odakları dinlendirmek olduktan sonra, sizin kitap okumanız, yemek yapmanız dahi bir nevi meditasyon sayılır...” cümlesine Descartes’in iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum. Descartes’in meditasyonu düşünmektir ve hepimizin bildiği “Düşünüyorum öyle ise varım.” cümlesi de II. Meditasyonu sonucunda ortaya atılmıştır. Bu konu hakkında daha detaylı bir yazı yazacağım yakın zamanda..
 
Üst