-Element Meditasyonları-
HAVA
Oturduğunuz yer çok önemli, temiz, taze ve açık olmasına özen gösterin. Bahçe olabilir, balkon olabilir, cam önü dahi olabilir. Önemli olan ortamın havasız olmaması ve havayı hissetmek. Onunla beraber olacağız bu meditasyonda, onu anlayacağız. Havayla beraber gezeceğiz diyarları, saçları okşayıp, hortumlar yaratacağız belki de. Giyeceğiniz şeyler pek önemli değil ama sizi sıkmasından ziyade ferah hissedebileceğiniz şeyler giymenizi tavsiye ederim.
Oturuşunuzu ve pozisyonlarınızı tamamladıktan sonra, klasik nefes egzersizi ile nefes alış verişinizi stabilleştirirken algılarınızı açın.
Havayı hissetmeye ve hafiflemeye başlayın. Teninize değen hava nasıl hissettiriyor ? Onunla alakalı düşünebilirsiniz. Sizce nereden geldi, size gelmeden önce nelere değdi, hangi kokuları barındırıyor, size ne anlatmaya çalışıyor ? Öfkeli mi, yoksa sakin mi ?
Kendinizi yavaşça yükseliyor, uçuyormuş gibi imgelemeye başlayın. Yukarı doğru yükseliyorsunuz. Belki bir bulutun üstünde yükseliyorsunuz, belki de kanatlarınız çıktı sizi uçuran, belki de rüzgar sizi taşımıştır...size kalmış.
Dilediğiniz gibi imgeleyebilirsiniz, nasıl rahat edecekseniz.
Yukarı doğru yükselirken havayla olan sürtüşmenizi ve üzerinizdeki coşkulu baskıyı hissetmeye çalışın. Yukarı, bulutlara doğru bakın. Gözünüze bir bulutu kestirdikten sonra tepesine oturacaksınız, meditasyon yaparken olan oturuş pozisyonunuz gibi bulutun üzerine oturun. Havayı daha net hissediyor olmalısınız, tekrar onu hissetmeye ve getirdiklerini görmeye çalışın.
Hava bilge bir elementtir, onun söylediklerini anlamaya çalışın. Onunla bir bütün olmak sizin elinizde, şu an havanın içine karışmış durumdasınız. Kollarınızı açabilirsiniz onu kucaklamak için. Buluttayken doğrulun (aynı hareketleri anlık olarak olduğunuz yerde de yapabilirsiniz.) ileriye doğru bakın ve atlamaktan çekinmeyin. Yükseldiğiniz gibi güvenin havaya, aşağıya düşmeyeceksiniz. Etrafınıza bakın, farklı yerlerden akan havanın nerden geldiğine...nereye gittiğine...akışına bakın.
Hazır olduğunuz hissettiğinizde buluttan aşağıya atlayabilirsiniz.
Yine havaya yükselirken yaptığınız gibi, kanatlarınızla ya da kendinizi güvende hissedebileceğiniz bir şeyle uçabilirsiniz, bilin; düşmeyeceksiniz. Bulutu terk ettiniz, havadasınız.
Bu aşamadan sonra güzel manzaralar görmek için İskandinavya ülkelerine gidebilirsiniz. Piramitlerin tepesinde uçabilirsiniz, okyanusların, denizlerin üstünde kuşlarla uçabilirsiniz ya da yaşadığınız semtte tur atabilirsiniz, size kalmış. Havanın içerisinde hareket ederken onunla bir olduğunuzu unutmayın. Onu kontrol etmiyorsunuz, siz havasınız. Onun bir parçası olmaya alışmanız ve onu anlamanız zaman alacaktır. Ama hava size bu zamanı tanıyacak kadar sabırlıdır.
Dikkatli olursanız Hava elementinden öğreneceğiniz çok fazla şey olacaktır.
Turunuzu tamamladıktan sonra dikkatlice olduğunuz buluta gelin, tekrar etrafa bakın. Biraz önce geldiğiniz yola göz atın, eğer gece yapıyorsanız Ay'a bakabilir, gündüz yapıyorsanız da Güneş'i hissedebilirsiniz. Yıldızlar ve şehrin ışıkları oradan çok güzel gözükecektir, imajinasyonlarınıza her zaman doğayı, doğal faktörleri ekleyin. Burada da biraz zaman geçirmek size kalmış, meditasyonu bitirmeye karar verdiğinizde döndüğünüz buluttan / meditasyona başladığınız yere döneceksiniz. Dilerseniz havada süzülerek veya çevreye göz atarak dönebilirsiniz.
Döndünüz, belki de önünüzde havayla gerçekten bütünleşmek için uzun bir süreç var.
Ama onu anlamak için ilk adımı attınız.
Bu meditasyon tekniğini türetebilir ve günlük hayatınıza yamayabilirsiniz. Mesela ben uzun yolculuklarımda bunu çok kullanırım, ya da yolda yürürken, kendi bulutumda yürüdüğümü imgelerim. Üzerime doğru gelen havayı hissederim.
Fırtınalı ya da yağmurlu havalarda bu tekniği kullanmak farklı olacaktır.
Her hava durumunun kendine has güzelliği var, keşfetmeniz dileğiyle...
HAVA
Oturduğunuz yer çok önemli, temiz, taze ve açık olmasına özen gösterin. Bahçe olabilir, balkon olabilir, cam önü dahi olabilir. Önemli olan ortamın havasız olmaması ve havayı hissetmek. Onunla beraber olacağız bu meditasyonda, onu anlayacağız. Havayla beraber gezeceğiz diyarları, saçları okşayıp, hortumlar yaratacağız belki de. Giyeceğiniz şeyler pek önemli değil ama sizi sıkmasından ziyade ferah hissedebileceğiniz şeyler giymenizi tavsiye ederim.
Oturuşunuzu ve pozisyonlarınızı tamamladıktan sonra, klasik nefes egzersizi ile nefes alış verişinizi stabilleştirirken algılarınızı açın.
Havayı hissetmeye ve hafiflemeye başlayın. Teninize değen hava nasıl hissettiriyor ? Onunla alakalı düşünebilirsiniz. Sizce nereden geldi, size gelmeden önce nelere değdi, hangi kokuları barındırıyor, size ne anlatmaya çalışıyor ? Öfkeli mi, yoksa sakin mi ?
Kendinizi yavaşça yükseliyor, uçuyormuş gibi imgelemeye başlayın. Yukarı doğru yükseliyorsunuz. Belki bir bulutun üstünde yükseliyorsunuz, belki de kanatlarınız çıktı sizi uçuran, belki de rüzgar sizi taşımıştır...size kalmış.
Dilediğiniz gibi imgeleyebilirsiniz, nasıl rahat edecekseniz.
Yukarı doğru yükselirken havayla olan sürtüşmenizi ve üzerinizdeki coşkulu baskıyı hissetmeye çalışın. Yukarı, bulutlara doğru bakın. Gözünüze bir bulutu kestirdikten sonra tepesine oturacaksınız, meditasyon yaparken olan oturuş pozisyonunuz gibi bulutun üzerine oturun. Havayı daha net hissediyor olmalısınız, tekrar onu hissetmeye ve getirdiklerini görmeye çalışın.
Hava bilge bir elementtir, onun söylediklerini anlamaya çalışın. Onunla bir bütün olmak sizin elinizde, şu an havanın içine karışmış durumdasınız. Kollarınızı açabilirsiniz onu kucaklamak için. Buluttayken doğrulun (aynı hareketleri anlık olarak olduğunuz yerde de yapabilirsiniz.) ileriye doğru bakın ve atlamaktan çekinmeyin. Yükseldiğiniz gibi güvenin havaya, aşağıya düşmeyeceksiniz. Etrafınıza bakın, farklı yerlerden akan havanın nerden geldiğine...nereye gittiğine...akışına bakın.
Hazır olduğunuz hissettiğinizde buluttan aşağıya atlayabilirsiniz.
Yine havaya yükselirken yaptığınız gibi, kanatlarınızla ya da kendinizi güvende hissedebileceğiniz bir şeyle uçabilirsiniz, bilin; düşmeyeceksiniz. Bulutu terk ettiniz, havadasınız.
Bu aşamadan sonra güzel manzaralar görmek için İskandinavya ülkelerine gidebilirsiniz. Piramitlerin tepesinde uçabilirsiniz, okyanusların, denizlerin üstünde kuşlarla uçabilirsiniz ya da yaşadığınız semtte tur atabilirsiniz, size kalmış. Havanın içerisinde hareket ederken onunla bir olduğunuzu unutmayın. Onu kontrol etmiyorsunuz, siz havasınız. Onun bir parçası olmaya alışmanız ve onu anlamanız zaman alacaktır. Ama hava size bu zamanı tanıyacak kadar sabırlıdır.
Dikkatli olursanız Hava elementinden öğreneceğiniz çok fazla şey olacaktır.
Turunuzu tamamladıktan sonra dikkatlice olduğunuz buluta gelin, tekrar etrafa bakın. Biraz önce geldiğiniz yola göz atın, eğer gece yapıyorsanız Ay'a bakabilir, gündüz yapıyorsanız da Güneş'i hissedebilirsiniz. Yıldızlar ve şehrin ışıkları oradan çok güzel gözükecektir, imajinasyonlarınıza her zaman doğayı, doğal faktörleri ekleyin. Burada da biraz zaman geçirmek size kalmış, meditasyonu bitirmeye karar verdiğinizde döndüğünüz buluttan / meditasyona başladığınız yere döneceksiniz. Dilerseniz havada süzülerek veya çevreye göz atarak dönebilirsiniz.
Döndünüz, belki de önünüzde havayla gerçekten bütünleşmek için uzun bir süreç var.
Ama onu anlamak için ilk adımı attınız.
Bu meditasyon tekniğini türetebilir ve günlük hayatınıza yamayabilirsiniz. Mesela ben uzun yolculuklarımda bunu çok kullanırım, ya da yolda yürürken, kendi bulutumda yürüdüğümü imgelerim. Üzerime doğru gelen havayı hissederim.
Fırtınalı ya da yağmurlu havalarda bu tekniği kullanmak farklı olacaktır.
Her hava durumunun kendine has güzelliği var, keşfetmeniz dileğiyle...
Son düzenleme: