Avebury güneybatı İngiltere'de Wiltshire'daki Avebury köyü çevresinde üç taş çember içeren Neolitik bir "Henge" anıtıdır. İngiltere'deki en çok bilinen tarih öncesi yerlerden biri olan Avebury, dünyanın en büyük megalitik taş çemberini içeriyor. Avebury'deki setlerin, hendeklerin ve taş dairelerin inşasının kesin sırası hâlâ tam olarak anlaşılamamıştır.
Stonehenge'den farklı olarak, Avebury'deki taşlar doğal olarak şekillendirilmiştir. Avebury'daki taşlar Stonehenge'deki Sarsen taşlarıyla aynı yerden, yaklaşık 3 mil uzaklıktaki Marlborough Downs'tan geliyor. Stonehenge'den farklı olarak, taşlara tamamen ücretsiz erişim var, taşlara yaklaşabilir ve dokunabilirsiniz.
Yapılan incelemelerin bazılarına göre taşlar inclusion, exclusion ve procession ritüellerine uygun olacak şekilde şekillendirilmiştir.
Eğer bu doğruysa, çeşitli anıtlar, topluluğun dünya düzeni görüşlerini ifade eden ayinler ve törenler için halka açık “tiyatrolar” olarak inşa edilmiş olabilir.
İnsanların bu düzen içindeki yeri; insanlar ve tanrıları arasındaki ilişki; ve ister manevi ister siyasi olsun, otoritenin doğası ve aktarımıdır. Büyük Henge'nin ve iki setinin inşa edildiği süre o kadar uzun ki, topluluğun çevresiyle olan ilişkisinin yavaş yavaş değişmiş olabileceğini düşündürüyor.
Değişen ritüeller, MÖ 1800 civarında yeni anıtların inşa edilmesi ve bunların nihai olarak terk edilmesi için itici güç olmuş olabilir. Orta Çağ'da taşlar pagan tanrıları ve şeytana tapınmayla ilişkilendirilmiş ve bu yüzden birçoğu gömülmüş ya da başka yollarla yok edilmiş olabilir.
Daha sonra yapısal ve tarımsal iyileştirmeler, diğer taşların da kaldırılmasına neden oldu. John Aubrey ve William Stukeley gibi ilk antik eser uzmanları tarafından yapılan kayıtlar ve haritalar, bize eski şekli hakkında bazı ipuçları veriyor.
Yazar Dennis Waitley, Avebury Henge taşlarında 7 Band enerjisinin bulunduğunu, bu enerjilerin 5 tanesinin yeryüzünde, 2 tanesinin de yer altında olduğu ve bunların vücuttaki 7 çakra gibi çalıştığını belirtti. Gelen ziyaretçilerin birçoğu sağlık sorunlarının çözülmesine bu enerjilerin sebep olduğunu iddia ediyor. Burada değişik Lucid rüyalar görenler de oluyor.
Eski Druidler yapılarını, enerjileri istedikleri bölgeye yönlendirmek üzere yapıyorlardı. Bu antik megalitik yapılar, enerji akışına göre düzenleniyordu. Bu teknik Dünya ve su enerjisinin aynı yerde buluşmasını sağlıyordu.
Druidlere göre, Avebury iki kutsal tapınaktan oluşuyor. İki yuvarlak halinde inşa edilen bu çemberler sonsuzluğu simgeliyor. İlk tapınak iyileştirme, ikinci tapınaksa kalp ve duygusal sorunları onarmak üzere yapılmış. Çemberlerden biri zihni diğeri ise bedeni simgeliyor ve amaç da ikisinin birbirini dengelemesi oluyor. Druidler, Rainbow Ley Hattı ve Dragon Hattının’nın burada birleştiğine inanıyorlardı. Bu da onlara göre dişil ve eril enerjiyi simgeliyordu.
Stonehenge'den farklı olarak, Avebury'deki taşlar doğal olarak şekillendirilmiştir. Avebury'daki taşlar Stonehenge'deki Sarsen taşlarıyla aynı yerden, yaklaşık 3 mil uzaklıktaki Marlborough Downs'tan geliyor. Stonehenge'den farklı olarak, taşlara tamamen ücretsiz erişim var, taşlara yaklaşabilir ve dokunabilirsiniz.
Yapılan incelemelerin bazılarına göre taşlar inclusion, exclusion ve procession ritüellerine uygun olacak şekilde şekillendirilmiştir.
Eğer bu doğruysa, çeşitli anıtlar, topluluğun dünya düzeni görüşlerini ifade eden ayinler ve törenler için halka açık “tiyatrolar” olarak inşa edilmiş olabilir.
İnsanların bu düzen içindeki yeri; insanlar ve tanrıları arasındaki ilişki; ve ister manevi ister siyasi olsun, otoritenin doğası ve aktarımıdır. Büyük Henge'nin ve iki setinin inşa edildiği süre o kadar uzun ki, topluluğun çevresiyle olan ilişkisinin yavaş yavaş değişmiş olabileceğini düşündürüyor.
Değişen ritüeller, MÖ 1800 civarında yeni anıtların inşa edilmesi ve bunların nihai olarak terk edilmesi için itici güç olmuş olabilir. Orta Çağ'da taşlar pagan tanrıları ve şeytana tapınmayla ilişkilendirilmiş ve bu yüzden birçoğu gömülmüş ya da başka yollarla yok edilmiş olabilir.
Daha sonra yapısal ve tarımsal iyileştirmeler, diğer taşların da kaldırılmasına neden oldu. John Aubrey ve William Stukeley gibi ilk antik eser uzmanları tarafından yapılan kayıtlar ve haritalar, bize eski şekli hakkında bazı ipuçları veriyor.
Yazar Dennis Waitley, Avebury Henge taşlarında 7 Band enerjisinin bulunduğunu, bu enerjilerin 5 tanesinin yeryüzünde, 2 tanesinin de yer altında olduğu ve bunların vücuttaki 7 çakra gibi çalıştığını belirtti. Gelen ziyaretçilerin birçoğu sağlık sorunlarının çözülmesine bu enerjilerin sebep olduğunu iddia ediyor. Burada değişik Lucid rüyalar görenler de oluyor.
Eski Druidler yapılarını, enerjileri istedikleri bölgeye yönlendirmek üzere yapıyorlardı. Bu antik megalitik yapılar, enerji akışına göre düzenleniyordu. Bu teknik Dünya ve su enerjisinin aynı yerde buluşmasını sağlıyordu.
Druidlere göre, Avebury iki kutsal tapınaktan oluşuyor. İki yuvarlak halinde inşa edilen bu çemberler sonsuzluğu simgeliyor. İlk tapınak iyileştirme, ikinci tapınaksa kalp ve duygusal sorunları onarmak üzere yapılmış. Çemberlerden biri zihni diğeri ise bedeni simgeliyor ve amaç da ikisinin birbirini dengelemesi oluyor. Druidler, Rainbow Ley Hattı ve Dragon Hattının’nın burada birleştiğine inanıyorlardı. Bu da onlara göre dişil ve eril enerjiyi simgeliyordu.